Davalı sigorta şirketi tarafından Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan davacıya ait aracın çalınması sonucu aracın rayiç değeri ve geç ödeme/ödememeden dolayı başka araç kiralamak suretiyle uğranılan menfi zarar talebi-
Davalı sigorta şirketi tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan davacıya ait aracın, tek taraflı kazası sonucu araçta meydana gelen hasar tazminatı talebi- Davacıya ait aracın sürücüsü olduğu iddia edilenin kaza yaptığına dair görünüş itibariyle üzerinde herhangi bir iz ve emarenin olmaması, kaza zamanında olay yerinde olması gerektiği halde olay yerinden ayrılması ve arabadaki kan örneği ile ...'in kan örneğinin uyuşmaması durumlarına bakıldığında, davacı tarafından davanın ispat edilemediği ve dava açmakta haksız olduğu-
Davalı sigorta şirketi tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan davacıya ait aracın, çalınmasından sonra tekrar bulunması nedeni ile aracın mülkiyetinin tespiti ile tescil istemi (asıl dava)- Davacı sigortacının araç sovtaj bedeli talebi (karşı dava)- Davacı sigortalı tarafından haczin kaldırıldığı ve satış için süresiz vekaletname verildiği-
Çift taraflı trafik kazası sonucu davalı sigorta şirketi tarafından Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan davacıya ait araçta oluşan hasar onarım bedeli talebi- Sigortalı araçta oluşan hasarın kasko poliçesi teminatı dışında kaldığı iddiasının davalı tarafça ispatlanamadığı- Aracın pert olması nedeniyle piyasa değerinden sovtaj bedeli düşülerek toplam zararın 163.500,00 TL olduğu mütalaa edildiği, mahkemece de bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verildiği, başka bir deyişle pert (hurda) aracın davacı sigortalıya bırakıldığı, hurda (sovtaj) bedelinin de tazminattan indirildiği, bu durumda, hurda belgesinin teslim edilmesiyle ilgili bir hüküm kurulmasına gerek olmadığı-
Davacı ile davalı arasındaki Kobi Paket Sigorta Poliçesinden kaynaklanan alacak istemi- Davacı ile davalı arasındaki Kobi Paket Sigorta Poliçesinin incelenmesinde Makine Kırılması Sigortası Genel Şartlarının yer almadığı ve poliçede uygulanacak Genel Şartların tahdidi olarak sayılmış olduğu ve davaya konu olayın makine kırılması sonucu ürün bozulması niteliğinde olduğundan teminat kapsamında sayılmamasının yerinde olduğu-
Bozma sonrası mahkemece bozmaya uyulmasına ve işin esasının incelenmesi gerekmesine karşın yetkisizlik kararı verilmesinin yerinde olmadığı-
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 95/2 ve ZMMS Genel Şartları’nın B.4 maddesi gereğince sigortacının sigorta ettirene karşı rücuen tazminat istemiyle açılan davada davalı Kooperatifin taraf sıfatının bulunup bulunmadığı- Davacı sigortacı ile davalı Kooperatif arasında 01.11.2008-01.11.2009 tarihleri arasında geçerli trafik sigorta poliçesinin bulunduğu, poliçeye konu aracın Kooperatif tarafından kiralandığı kişi olan diğer davalı elindeyken, dava dışı...isimli ehliyetsiz olduğu ileri sürülen kişinin sevk ve idaresi sırasında trafik kazasına karıştığı, söz konusu kazada üç kişinin vefat ettiği ve davacı sigorta şirketinin zarar gören yakınlarına poliçe çerçevesinde ödemek durumunda kaldığı bedeli rücu etmek istediği, bu rücu talebinin dayanağı 2918 sayılı Kanun’un 95/2 ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4/3-c maddesi olup ileri sürülen bu sübjektif hakkın muhatabı, “sigorta ettiren” yani davalı Kooperatif olduğundan bu davalının taraf sıfatının bulunduğu, kooperatifin aracı üçüncü kişiye uzun süreli kiraya vermesi nedeniyle işleten sıfatını haiz olmaması söz konusu madde anlamında husumeti ortadan kaldırmayacağı-
Başvuranın konutunda poliçe teminatı kapsamı içinde olduğu yapılan ödemeyle sabit olan hasarın poliçede yer alan ve sonrasında yayınlanan teminatlar açısından başvuranın talep edebileceği hasar miktarının ne olduğu ile 25/11/2022 tarihli güncel tarifenin olayda uygulanıp uygulanmayacağı noktasındaki uyuşmazlıkta DASK tarafından 25/11/2022 tarihinde yayınlanan tarife değişikliğine ilişkin aynı gün Türkiye Sigorta Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliğine göndermiş olduğu bildirim yazısında da ek prim alınması gerektiğine ilişkin herhangi bir bilgilendirme bulunmadığı ve ancak, kurumun sigortalıyı aydınlatma yükümlülüğü bulunduğu- Kurumun zorunlu deprem sigortası ile ilgili uyuşmazlıklara, Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulanmayacağına ilişkin iddialarına itibar edilmesi de mümkün olmadığı, kurumun işbu iddialara dayanak olarak TTK’nın 1401/2 maddesi göstermiş olduğu, işbu maddenin konusunun ise ruhsatsız şirket ile yapılan sözleşmeler olduğuna değindiği, madde içeriğine bakıldığında ruhsatsız şirket ile yapılan sigorta sözleşmelerinde TTK hükümlerinin uygulanmayacağının düzenlendiği-. DASK hakkında TTK hükümlerinin uygulanması gerektiği ve TTK’nın 1423. maddede bildirimlerin yazılı yapılması gerektiği emredici kural olarak düzenlendiğinden ve fakat yönetmelik bu hususta aksine düzenleme barındırdığından “normlar hiyerarşisi” gereğince kanunun uygulanması gerektiği-Bildirimin ancak yazılı yapılabileceği ve bildirim tarihinin de bildirimin postaya veya notere verildiği tarih olacağı belirtildiğinden DASK tarafından her ne kadar tarife değişikliğinin yönetmelik hükümleri gereğince Resmi Gazetede yayımlandığı ve bu sebeple bildirimin yapılmış sayılacağı belirtilmişse de, bu hususta yapılan itirazların poliçenin yürürlüğü ve tarife uygulaması anlamında hüküm ifade etmeyeceği-
Uyuşmazlık, davalı sigorta şirketi tarafından Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile teminat altına alınan davacıya ait aracın karıştığı 04.02.2014 tarihli trafik kazası sonucu meydana gelen hasar bedeli talebine ilişkindir...
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kasko sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerini terk etmesinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı ve kaza yerinin terki nedeniyle kazada oluşan hasarın poliçe teminatı kapsamında olup olmadığı noktasında toplanmaktadır...