Davacı vekilince "3.000,00TL" manevi tazminatın tahsili talep edilmiş, Özel Dairece davanın esastan reddine karar verilmiş ve reddedilen 3.000,00TL manevi tazminat yönünden davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuş olduğundan, dava değeri karar tarihi itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 25.000,00 TL’nin altında kaldığı anlaşıldığından, anılan karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının miktar itibariyle mümkün bulunmadığı-
Muhtırada yapılması gereken işlemin ne olduğu açıkça ve ilgili tarafın yanılmasına neden olmayacak biçimde gösterileceği, ikmal edilecek harç ya da giderin miktarı ile yatırılma merci ve süresi, bunun yapılmamasının sonuçları net biçimde açıklanması gerekeceği, “dosyaya yatırılması” şeklindeki ifade tarafın yanılmasına neden olabileceğinden, bu ifadeyi taşıyan muhtıranın geçersiz olacağından, ilk derece mahkemesince davalı vekiline gönderilen muhtırada tutarın ya tamamı ya da 1/4'ünün dosyaya yatırılması gerektiği yazıldığı gibi davalı vekilince maktu olarak ödenen miktarın da mahsup edilmediği ve böylelikle gönderilen muhtıranın usulüne uygun olmadığı- 
İstinaf başvurusunun süresinde olmaması halinde kararı veren mahkemece HMK 346/1. madde gereği istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekeceği, karar verilmeksizin dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ise 01.06.1990 tarih 1989/3 esas, 1990/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereğince dosyanın mahalline çevrilmesine gerek olmaksızın bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafından da istinaf başvurusunun reddine karar verilebileceği, bu içtihadı birleştirme kararı HUMK hükümleri nedeniyle verilmiş olsa da HMK’daki benzer düzenlemeler de aynı yorum ve sonucu gerektirdiğinden HMK hükümlerine göre istinaf ve temyiz yönünden de uygulanması gerektiği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • kayıt gösteriliyor