Davacı vekiline elektronik tebligat yoluyla 18.04.2023 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz harçlarının 02.05.2023 tarihinde yatırıldığı, davacı tarafından verilen temyiz dilekçesinin elektronik imza ile imzalanma tarihinin ise 03.05.2023 olduğu- Özel Daire kararının davacı vekiline 18.04.2023 tarihinde tebliğ edilmesiyle başlayan iki haftalık temyiz süresi 02.05.2023 tarihinde sona ermiş olup, davacının temyiz harçlarını süresinde yatırmasının yeterli olmadığı, temyiz dilekçesinin de süresinde verilmesi ve kaydedilmesi gerektiği- Davacının temyiz dilekçesini UYAP üzerinden 03.05.2023 tarihinde elektronik imza ile imzaladığı görüldüğünden temyiz başvurusunun süresinde olmadığı- "Öncelikle temyiz dilekçesinin süre yönünden incelenmesinin mümkün olmadığı, kararın kesin olmadığı sonucuna varıldığı takdirde başvurunun süresi içinde yapılıp yapılmadığının değerlendirileceği, öncelikle temyize konu kararın miktar itibari ile temyizi kabil olup olmadığının incelenmesi ve temyiz başvurusunun miktardan reddine karar verilmesi gerektiği görüşünün" HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Mahkemece kanun yolu süresinin hatalı gösterilmesi halinde hatalı gösterilen kanun yolu süresi içerisinde yapılan başvurunun adil yargılanma hakkı ve mahkemeye erişim hakkı kapsamında incelenmesi gerektiği açık olup Bölge Adliye Mahkemesince yazılı şekilde istinaf talebinin süreden reddinin isabetli görülmediği-
Bazı davalara özgü olarak (ipoteğin kaldırılması, önalım, geçit ve mecra irtifakı vs.) kanun yoluna başvurulması hâlinde davacının talepleri yanında, davalının taleplerinin de mahkemece değerlendirmeye alınması ve istinaf/temyiz sınırının buna göre belirlenmesi gerektiği- Davacının "taşınmazlar üzerindeki ipoteğin 9 ETL (Eski TL)'şer olan borç miktarını ödemeye hazır olduklarını belirterek terkinine karar verilmesini" istediği davada, her ne kadar hüküm altına alınan ipotek bedeli karar tarihindeki istinaf sınırının altında kalsa da, davalı taraf yargılama aşamasında belirlenen ipotek bedelini kabul etmediğini bildirerek ödenmeyen bedel için (Belediye rayiç bedeli olan) 309.204,00 TL’nin ödenmesine yönelik savunmada bulunduğundan, davalının bu talepleri nazara alınmadan, istinaf kanun yoluna ilişkin hüküm eksik ve hatalı değerlendirilmek suretiyle hüküm altına alınan ipotek bedeli gerekçe gösterilerek istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesinin  hatalı olduğu-
İlk Derece Mahkemesince, istinaf harç ve masraflarının yatırılması için borçlu vekiline HMK'nın 344. maddesi uyarınca, yöntemine uygun olarak muhtıra gönderildiği ancak usulüne uygun olarak gönderilen muhtıraya rağmen yedi günlük kesin süre içerisinde istinaf harç ve giderlerinin borçlu tarafından mahkeme veznesine yatırılmadığının anlaşıldığı, kesin süre içerisinde gerekli harç ve giderler yatırılmadığından İlk Derece Mahkemesince, borçlunun istinaf isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Somut olayda; direnme kararına karşı davalı vekili tarafından temyiz yoluna başvurulduğu, Bölge Adliye Mahkemesince çıkartılan eksik yatırılan nisbi temyiz karar harcının tamamlatılmasına ilişkin meşruhatlı muhtıranın davalı vekiline elektronik tebligat (e-tebligat) yoluyla tebliğ edildiği, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ek karar ile muhtıra ile verilen 1 haftalık kesin süreye rağmen eksik harcın tamamlanmadığı gerekçesi ile davalı vekilinin temyiz isteminden vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, ek karardan sonra eksik nisbi temyiz karar harcının 17.03.2022 tarihinde yatırıldığı ve ek kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edildiği- Bölge Adliye Mahkemesince davalının tamamlaması gereken harç miktarının, yatırılacak merci ve verilen kesin süre ile bu ihtarın gereğinin yerine getirilmemesi hâlinde doğacak neticeyi bildirir usulüne uygun muhtıranın tebliğine rağmen davalının eksik temyiz harcını verilen kesin süreden sonra ikmal ettiği görüldüğünden davalının temyiz isteminden vazgeçmiş sayılması gerektiği-
Tahliye davalarında istinaf sınırı, karar tarihindeki kira bedelinin 12 aylık tutarına göre belirlendiği ve karar tarihindeki kira bedelinin 12 aylık tutarı karar tarihindeki kesinlik sınırının(2022 için 17.830,00 - TL) altında ise kararın miktar yönünden kesin olacağı-
HMK'nin 341/4 maddesinde belirtilen miktarın altında kaldığı, istinaf incelemesine konu edilen kararın istinaf kanun yoluna başvurulabilecek kararlardan olmadığı, karar tarihi itibarı ile miktar yönünden kesin nitelikte bulunduğu görülmekle; İİK'nun 365/3. maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verileceği-
Takibin yenilenmesi istemini reddeden müdürlük işlemini şikayet üzerine verilen kararın niteliği ve takipteki alacak miktarı (43.850,00 USD) dikkate alındığında kararın kesin nitelikte olmadığı- Tatbik edilen ihtiyati hacizler ödeme emrinin tebliği ve ödeme süresinin geçmesi ile kesin hacze dönüştüğünden, haciz isteme hakkının düşmeyeceği ve bu durumda, haciz talep edilmediğinden bahisle "dosyanın işlemden kaldırılmasına" karar verilemeyeceği- İcra müdürlüğünün "takibin yenilenmesi" isteminin aciz vesikası verilmesinden itibaren bir yıl içinde talepte bulunulmadığı gerekçesi ile reddine yönelik işleminin İİK. m. 78 hükmüne aykırı olduğu-
11. HD. 20.03.2023 T. E: 1679, K: 1654
İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararın, davalı şirkete 07.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği; istinaf dilekçesinin ise yasal süre geçirildikten sonra 26.10.2022 tarihinde verilmesi sebebiyle 31.10.2022 tarihli ek karar ile istinaf isteminin süreden reddine karar verildiği, bu ek kararın davalı vekilince istinaf edildiği, istinaf mahkemesince davalı şirkete yapılan tebligatların usulüne uygun olduğu gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği, istinaf isteminin esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar HMK.'nun ilgili hükümlerine uygun olduğundan temyiz isteminin reddi ile söz konusu kararın onanması gerekeceği-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • kayıt gösteriliyor