Kamu davalarıyla birlikte açılan ödence davalarının miktarı iki bin beş yüz kuruşu geçtiği takdirde ödenceye dair verilen hükümden miktarına göre ayrıca nisbi harç alınması ve dava konusunun değeri iki bin beş yüz kuruştan fazla değilse hükmolunacak ödence için başkaca nisbi harç alınmamasının gerekeceği-
İcra hakim ve muavinlerinin de, genel hükümleri kapsayan hukuk usulü muhakemeleri kanunundaki sebeplere dayanılarak reddedilebileceği-
Bu içtihadı birleştirme kararı ile, dava konusu bir taşınmaz mala el uzatma davasının hangi mahkemede görüleceği yolundaki uyuşmazlığa çözüm gösterildiği ve asliye mahkemesine işaret edildiği-
İlamın, pulsuz olarak taraflara verildiği gün temyiz süresinin başlamasına esas olamayacağı-
Bir davada sorgu hâkimine vekalet etmiş olan mahkeme başkâtibinin aynı davada Cumhuriyet Savcısı vekilliğinde bulunmasına yasal bir engel olmadığı-
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 500. maddesinde yazılı aile birliğinin korunmasına matuf umumi hükümlere tevfikan salahiyet aranmasına meselenin gereklendirdiği sür'at ve suhulete ve Kanun’un istihdaf eylediği amaç ve ereğe münafi olacağından ihtiyati tedbirlerde olduğu gibi bu kabil tedbir dileklerinde dahi salahiyet mevzuubahis olamayacağı-
Sulh mahkemesinin görevsizlik kararını, itiraz üzerine ( itiraz mercii asliye mahkemesi olduğu halde ) reddetmeyerek inceleyen ağır ceza mahkemesinin kararı ile bu karara karşı sulh mahkemesinin verdiği direnme kararının bozulması yolundaki yazılı emir isteğinin Yargıtay'da inceleme yerinin İkinci Ceza Dairesi olacağı-
Kişisel hallerle ilgili işleri incelemeğe yetkili olmayan mahkeme tarafından verilen hükmün Yargıtay'da inceleme yerinin Birinci Hukuk Dairesi olacağı-
Eşya bedelinin tahsili istemiyle verese aleyhine açılan dava sonunda verilen ve gaip veresenin kayyımı tarafından temyiz edilen hükmün Yargıtay’da incelenmesinin Üçüncü Hukuk Dairesine ait olacağı-
Her iki dava sonucunda verilen hükümler arasında birleştirmeyi gerektiren bir aykırılık görülemediği-