6102 sayılı TTK'nın 595.maddesindeki düzenlemeye tabi limited şirketin pay devrinden kaynaklanan davada görevli mahkemenin; aynı yasa 4.ve 5. maddeleri gereğince, uyuşmazlık ticari dava niteliğinde olduğundan, asliye ticaret mahkemesi olduğunun gözetilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davaları niteliği itibariyle ticaret mahkemelerinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmadığından asliye hukuk mahkemesince davanın esasına girilmesi gerektiği-
Alacaklı tarafından borçlunun üçüncü kişi limited şirketindeki hisselerinin haczi için ticaret sicil memurluğuna haciz müzekkeresi yazılmasının talep edildiği, ticaret sicil memurluğunun haczin sicil kayıtlarına tescil edildiğini bildirdiği, haciz tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK.nun 133/2.maddesi gereğince, borçlunun limited şirketteki ortaklık payının haczinin mümkün olduğu, icra müdürlüğü, alacaklı tarafından borçlunun üçüncü kişi limited şirketteki hissesinin haczi istendiğinde, borçlunun hisse haklarının, şirkete haciz yazısı tebliğ olunarak haczedilebileceği gibi icra memurunun mahalline (şirket merkezine) bizzat giderek, haczi şirkete tebliğ etmek ve pay defterine işlenmesini sağlamak suretiyle bu hususu tutanakla tespit ederek çıplak pay haczini yapabileceği, şirket hisselerinin bu şekilde haczedilmesinden sonra ancak bildirimde bulunmak için ticaret sicil memurluğuna müzekkere yazılabileceği, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken limited şirketlerde ortağın şahsi borcundan dolayı ortaklık payının doğrudan haczi mümkün olmayıp sadece ortağın kar payı masraf ve avans alacağı veya tasfiye halinde tasfiye bakiyesine katılma hakkının haczedilebileceğinden bahisle şikayetin kabulüne kararı verilmesi isabetsiz ise de sonuçta dava kabul edildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması gerekirken bozulduğu anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulünün gerektiği-
Hisse devir vaadine dair ön sözleşme taraflarca benimsenip usulüne uygun hisse devri yapıldıktan sonra bu sözleşmenin geçersiz olduğunun ileri sürülmesinin TMKnun 2. maddesine aykırılık teşkil edeceği- Davalı tarafın sözleşmenin geçersizliğini ileri sürebilmesi için, sözleşme üzerinde değişiklik yapıldığını ifade etmesi ve sözleşmenin boş yerlerinin davacı tarafından rızaları dışında doldurulduğunu itiraz olarak öne sürmesi gerekeceği-
Alacaklı tarafından borçlunun limited şirket firmasındaki hisselerinin haczi için ticaret sicil memurluğuna haciz müzekkeresi yazılmasının talep edildiği, ticaret sicil memurluğunun haczin sicil kayıtlarına tescil edildiğini bildirdiği, ayrıca 3. kişi şirkete birinci haciz ihbarnamesi ile haciz müzekkeresinin gönderildiğinin görüldüğü, haciz tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK.’nin 133/2.maddesi gereğince, borçlunun limited şirketteki ortaklık payının haczi mümkün olduğu- HMK.'nin 297. maddesinin (1). fıkrası gereği hükümde "Türk Milleti Adına" ibaresi yazılmasının zorunlu olduğu-
Kambiyo senedi niteliğinde olan bonodaki hakkın devrinin ancak ciro ve teslim yoluyla mümkün olduğu- Lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine lüzum olmadığı gibi ciro, cirantanın sadece imzasından ibaret de olabileceği- Son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı birbirine bağlı cirolardan anlaşılan bir poliçeyi elinde bulunduran kimsenin yetkili hamil sayılacağı- Çift imza atma zorunluluğu bulunmadığı halde muteriz borçlunun imzalarından birisinin temsilcisi olduğu kooperatif adına, diğerinin de şahsı adına atıldığının kabulü gereği-