Davalı borçlunun, adı geçen şirketteki hisselerini, hisse devir sözleşmeleri ile diğer davalılara devrine ilişkin tasarrufun iptaline, davacı tarafa belirtilen hisseler üzerinde icra dosyasındaki asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi tanınmasına karar verilmesinin yerinde olduğu-
Somut olayda, davacı hisse devir sözleşmesinin iptali istemiyle açtığı davada, mahkeme davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verdiği, ancak yargılama sırasında davacı tarafça dava ıslah edilmiş olup, davacı vekili ıslah dilekçesinde davalarının şirketin ana sözleşmesinin iptaline ilişkin olduğunu ancak davalarını şirketin tasfiyesiz fesih talebi ile ıslah ettiklerini belirttiğinden, mahkemece, davacının ıslah talebi değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Şirketin fesih ve tasfiyesi istemi-
Davacılardan mal kaçırmak amacıyla muris tarafından yapılan ve muvazaalı olduğu ileri sürülen davalı şirkete ait hisselerin diğer davalıya devrine ilişkin işlemler ile maden ruhsatının devrine ilişkin işlemlerin iptali istemi-
Limited şirket hisse devir sözleşmesine aykırılık nedeniyle cezai şart talebine-
Sermaye şirketlerinde alacaklıların, alacaklarını, o ortağa düşen kâr veya tasfiye payından alabilecekleri gibi borçlularına ait olan, senede bağlanmış veya bağlanmamış payların,İİK.'nun taşınırlara ilişkin hükümleri uyarınca haczedilmesini ve paraya çevrilmesini sağlayarak da alabilecekleri- Haczin, istek üzerine, pay defterine işleneceği- Alacaklıların, tüm ticaret şirketlerinde alacaklarını, ortağın şirketten olan diğer alacaklarından da alabilme ve bunun için haciz yaptırabilme yetkisini de haiz olduğu- Yeni TTK hükümleri uyarınca, sermaye şirketi olan limited şirketlerde ortaklardan birinin kişisel alacaklısının, 6762 s. TTK.nun 145. maddesinin aksine, ortağın ortaklık payının haczini ve paraya çevrilmesini isteme hakkına sahip olduğu- Limited şirketlerde pay senetleri birer ispat vasıtası niteliğinde olup, pay senedinin teslimi ile ortaklık hakkının devir ve temlik edilemeyeceği ve yine aynı nedenle bu haklar üzerine rehin ve haciz konulamayacağı- Pay senetlerinin kazanılması ile sermaye payının devralınmış olmayacağı- Esas sermaye payının devredilebilmesinin 6102 sayılı TTK.nun 595 ve 596. maddesi hükümleri şartlarında mümkün olduğu-
Davacı M.T. Doğmuş’un dava dışı Doğmuş Otomotiv Nak. Tem. Hiz. İnş. Ltd. Şti'ndeki hissesinin davalı A.ah Doğmuş'a devrine ilişkin 03.04.2008 tarihli sözleşmenin ve devir işleminin geçersizliğinin tespiti, davalı A. Doğmuş'un hissesinin % 25'ini M. Alıcı'ya devri ve M. Alıcı'nın müdür tayin edilme işleminin geçersizliğine karar verilmesi istemlerine-
Kural olarak, ıslahın yargılama bitinceye kadar yapılması mümkün olduğu - Ancak hükmün Yargıtay tarafından bozulması üzerine hüküm mahkemesinde yapılan yeni yargılama sırasında ıslahta bulunulmasının mümkün olmadığı - Bu durumda mahkemece, verilen ilk kararın bozulması üzerine bozma sonrasındaki yargılama aşamasında ıslah ile artırılan miktarla ilgili ıslah talebinin bu nedenle reddine karar verilerek, dava dilekçesinde istenilen miktar üzerinden değerlendirme yapılmasının isabetli olduğu- Dava konusu mal ve hizmetlerin şirkete alınıp alınmadığı konusunda inceleme yapılması, bu kapsamda gerekirse mal ve hizmet veren ve fatura düzenleyen firmaların kayıtları da incelenerek bu hususun açıklığa kavuşturulması, bahsi geçen mal ve hizmetler alınmış ise ödeme tarihlerine göre karşılığının şirket kasasından veya şirketin bankadaki hesabından ödenip ödenmediğinin araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Bu kapsamda dava konusu dönemde davalı şirketin muhasebecisi olan davacının şirket kasasından avans çekip çekmediği, avans ödemesi varsa önceki avansın hangi tarihte kapatıldığı, dava konusu mal ve hizmeler için şirket kasasından veya şirketin bankadaki hesabından ödeme yapılıp yapılmadığı hususları üzerinde durularak anılan hususların denetime elverişli olacak şekilde açıklığa kavuşturulması, yine bozma sonrasında alınan 29.05.2014 tarihli bilirkişi raporuna karşı davalı vekilinin ileri sürdüğü ciddi itirazları karşılayacak ek rapor ya da yeni bir bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Muvazaa iddiasıyla hisse devrine ilişkin sözleşmelerin ve pay satışının iptaline ilişkin açılan davanın yazılı delil ile ispat edilmesi gerektiği, hisselerin değerinin düşük gösterilmesinin tek başına muvazaayı kanıtlar bir belge olmadığı-
11. HD. 04.04.2016 T. E: 2015/15074, K: 3540-
  • 1
  • 2
  • 3
  • kayıt gösteriliyor