Hakkında iki ay süre ile icra mahkemesince konkordato müddeti verilmiş olan borçlunun, süresiz şikayet yoluyla aleyhine başlatılan takibin iptalini talep edebileceği—
İtirazın, icra mahkemesince «süre aşımı nedeniyle» reddine karar verilmesi halinde, borçlu aleyhine ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği—
İcra mahkemesince -borçlunun, «tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayeti bulunmadıkça» -doğrudan doğruya tebligatın ususüzlüğünün dikkate alınamayacağı-
Ödeme emri «kendisine bizzat tebliğ edilmiş» gözüken borçlunun, daha sonra «takibi haricen öğrendiğini» iddia ederek, tebliğ tarihinin düzeltilmesini icra mahkemesinden isteyebileceği (bunu istemekte hukuki yararının bulunacağı), bu durumda, icra mahkemesince, öncelikle ödeme emri tebliğine ilişkin tebligat zarfındaki imzanın borçluya ait olup olmadığının usulen incelenerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği—
İcra mahkemesince -borçlunun, «tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayeti bulunmadıkça»- doğrudan doğruya tebligatın usulsüzlüğünün dikkate alınamayacağı—
Usulsüz tebligat halinde -Teb. K.’nun 32. maddesi uyarınca- «borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihinin, ödeme emrinin tebliğ tarihi» olarak kabul edilerek bu tarihe göre borçlunun icra mahkemesine yaptığı itirazın (başvurunun) «5 günlük yasal sürede olup olmadığı»nın incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği—
«Harca tabi davalarda, dava harcın ödendiği tarihte açılmış sayılacağı»ndan borçlunun itiraz (şikayet) süresi olan 5 gün geçmeden harcını yatırarak icra mahkemesine başvurmuş olması gerektiği—
Borçlunun ödeme emrine itiraz (şikayet) dilekçesinde, ayrıca «tebligatın usulsüzlüğünü» de ileri sürmüş olması halinde, icra mahkemesinin, öncelikle, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olup olmadığını -dolayısıyla; itirazın (şikayetin) süresinde olup olmadığını- araştırması gerekeceği—
«Borca itiraz» dilekçesinin haçlandırıldığı tarihte «borca itiraz» edilmiş olunacağı—