Borçlunun ödeme emrine itiraz (şikayet) dilekçesinde, ayrıca «tebligatın usulsüzlüğünü» de ileri sürmüş olması halinde, icra mahkemesinin, öncelikle, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olup olmadığını -dolayısıyla; itirazın (şikayetin) süresinde olup olmadığını- araştırması gerekeceği—
Borçlunun eşinin, haciz sırasında hazır bulunmasının ve borçlu vekilinin, icra dosyasına vekaletname ibraz etmiş olmasının, ödeme emrinin borçlu tarafından öğrenilmiş olması sonucunu doğurmayacağı—
«Borca itiraz»ın, ödeme emrinin tebliğinden 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapılmış olması halinde, icra mahkemesince «süre aşımından dolayı istemin reddine» karar verilmesi gerekeceği—
İİK’nun 19/III gereğince; bir müddetin sonuncu gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, müddetin tatili takip eden günde biteceği—
«Mirasın reddedildiğine» yönelik itirazın -İİK. 168/5 uyarınca- 5 günlük ibraz süresinin içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği—
İİK.’nun 169. Maddesine dayanılarak yapılan itirazın, satış dışındaki icra takip işlemlerini durdurmayacağı-
İcra mahkemesince itirazın «süre aşımı nedeniyle» reddine karar verilmesi halinde, borçlu aleyhine ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği-