Davalının savunması doğrultusunda 20.11.2013 tarihli iç yazışmanın davacıya tebliğ edilip edilmediği, edilmiş ise tarihinin tespiti bakımından teknik bilirkişiden rapor alınmalı, davacının 20.11.2013 tarihinden itibaren idari izinli olup olmadığı, idari izinli olduğu dönemde yerine başka bir müdür atanıp atanmadığı, yada müdür işlerini vekaleten başka bir işçinin yapıp yapmadığı da değerlendirilerek sonucuna göre davanın süresinde açılıp açılmadığı belirlenip sonuca varılması gerektiği-
Taraflar arasında belirli süreli iş sözleşmenin yapılmasını gerektirecek objektif sebepler bulunmadığından iş ilişkisinin belirsiz süreli iş sözleşmesine dayandığı, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçinin bakiye süre ücretine hak kazanması söz konusu olmayacağından bakiye süre ücreti talebinin reddi gerektiği- Davacının fazla çalışma alacağı, tanık beyanı esas alınarak hesaplandığından davacının hastalık, izin, mazeret gibi sebeplerle işe devam edemediği günler olabileceği de dikkate alınarak fazla çalışma alacağından uygun bir indirim yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Davalı işveren işyerinde 17.10.2011-14.04.2012 tarihleri arasında sorumlu müdür (gıda mühendisi) olarak çalışmış olan davacının, iş yerindeki görev amacı ve niteliğine göre belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmasını gerektirir objektif bir sebep bulunmadığı ve buna göre sözleşmenin baştan beri belirsiz süreli olduğu gözetilmeden; bakiye süre ücreti alacağının reddi yerine kabulünün hatalı olduğu-
Özel Öğretim Yasası'na tabi olarak çalışan öğretmenlerin yasa gereği asgari süreli sözleşmeyle çalıştıklarının kabul edilmesi gerektiği, bu sözleşmenin İş Kanunu bakımından belirsiz süreli sözleşme olduğunun dikkate alınması ve ihbar tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde sürdürüldüğü veya tüm yıl boyunca çalışılmakla birlikte çalışmanın yılın belirli dönemlerinde yoğunlaştığı iş yerlerinde yapılan işlerin mevsimlik iş olarak tanımlanabileceği- Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve iş yerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer dönemlerinde iş sözleşmelerinin, ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektirdiği işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebileceği- M.lik iş sözleşmelerinin belirli süreli olarak yapılabileceği gibi belirsiz süreli olarak da kurulabileceği- Tek bir mevsim için yapılmış belirli süreli iş sözleşmesinin mevsimin bitimi ile kendiliğinden sona erip bu durumda işçinin ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamayacağı- İşçi ile işveren arasında mevsimlik bir işte belirli süreli iş sözleşmesi yapılmış ve izleyen yıllarda da zincirleme mevsimlik iş sözleşmeleriyle çalışılmışsa, değinilen maddenin son fıkrası uyarınca iş sözleşmesinin belirsiz süreli nitelik kazanacağı-
İş akdine belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi nedeniyle son verildiği savunulmuş olup, iş sözleşmesinin belirli süreli olarak yapılmasını gerektiren 4857 Sayılı Yasa'nın 11. maddesinin aradığı anlamda objektif bir neden bulunmadığı gibi ihale süresinin sona ermesi de iş akdinin feshedilebilmesi için haklı yada geçerli bir neden teşkil etmediğinden mahkemece davacının işe iadesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- Hizmet alım sözleşmesinin eki niteliğindeki belgelerin de getirtilerek, titiz bir araştırma yapılması, gerekirse konusunda uzman bilirkişilere işyerinde inceleme yetkisi de verilerek aldırılacak ayrıntılı rapor ile davacının yaptığı işin ihale teknik ve idari şartnameler kapsamında ve İş Kanunu 2. maddesinde belirtilen davalı şirkete verilebilecek işler kapsamında olup olmadığının tespit edilmesi, hizmet alım sözleşmesinin işçi temini niteliğinde olup olmadığı netleştirilmesi ve sonucuna göre davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Eğitim personeli ile yapılan sözleşmelerin 5580 sayılı Kanunun 9.maddesi hükmü de nazara alındığında yasadan kaynaklanan asgari süreli iş sözleşmesi olduğunun kabulü gerektiğinden, özel eğitim kurumunda rehber öğretmeni olarak çalışan davacının iş sözleşmesi asgari süreli olduğundan iş güvencesi hükümlerinden yararlanması gerektiği-
Bir eğitim personelinin eğitim faaliyeti devam ettiği sürece çalıştırılacağı ve emekli olsa da iş sözleşmesinin devam edeceği- Eğitim personeli ile yapılan sözleşmenin yasadan kaynaklanan asgari süreli iş sözleşmesi olduğunun kabulü gerektiği- Tarafların öngördükleri asgari sürenin bitimi ile sözleşme kendiliğinden sona ermediği sözleşmenin belirsiz süreli olarak devam edeceği- Eğitim ve öğretim başına asgari süreli sözleşme yapıldıktan sonra eğitim ve öğretim devam ettiği için belirli süreli iş sözleşmesi yapılması için esaslı ve yenilenmesi içinde objektif neden olmadığı sürece eğitim personeli ile yapılan sözleşmenin asgari süreli olarak kabulü gerektiği-
Eğitim ve öğretim başına asgari süreli sözleşme yapıldıktan sonra eğitim ve öğretim devam ettiği için belirli süreli iş sözleşmesi yapılması için esaslı ve yenilenmesi içinde objektif neden olmadığı sürece eğitim personeli ile yapılan sözleşmenin asgari süreli olarak kabulü gerektiği- 2011 yılından beri her Yıl yasa gereği yapılan sözleşmelerle davacının davalı özel öğretim kurumunda çalıştığı, bu sözleşmelerin asgari süreli olduğu, davacının bu yönden iş güvencesi hükümlerinden yararlanması gerektiği, dosya içeriğine göre yazılı fesih bildirimi yapılmadığı, feshin geçerli olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Feshin geçersizliğine ve işe iadesine-