Ayrı yaşamda haklı olduğunu kanıtlayan davacının istemin tedbir nafakası olması ve eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesinin ayrı yaşama halinde de korunması gerektiği düşünüldüğünde, mahkemece davacının geçimi için gerekli, davalının geliri ile de orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafaka takdir edilmesi gerekirken, tanık beyanlarının yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda kusur durumu gözetilerek düşük nafaka takdir edilmesinin doğru görülmediği-
Mahkemece tarafların sosyo-ekonomik durumlarına uygun hakkaniyet gereği bir nafakaya karar verilmesinin gerekeceği-
Tarafların 21.09.2010 tarihinde evlendikleri, Konya’da ikamet ettikleri, davalının ilkokul mezunu olup, sanayide asgari ücretle çalıştığı, kirada oturdukları, bu evlilikten 28.06.2011 tarihinde bir çocuklarının olduğu, bunun üzerine davalının büyük şehirde ekonomik güçsüzlük nedeniyle Beyşehir’e taşınmak istediği, davacının kabul etmediği, davacının babasının işe müdahale ile davalıya müessir fiilde bulunduğu, bu olaydan sonra davalının Beyşehir’de bağımsız konut temin ederek, fabrikada işe başladığı, davacıyı eve davet ettiği, davacının ayrı yaşamakta haklılık gerekçesiyle tedbir nafakası talebi ile bu davayı açtığının anlaşıldığı-
Sosyal ve ekonomik durumları, müşterek çocukların yaşı itibariyle ihtiyaç durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişim nazara alındığında davacı ve müşterek çocuklar için takdir edilen miktarların çok olduğu-
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakimin, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri almasının gerekeceği-
Terke dayalı boşanma davası açılabilmesi için, davaya hakkı olan tarafın isteği ile hakimin diğer tarafa iki ay zarfında tarafların birlikte (TMK.md.186) veya Türk Medeni Kanununun 188.maddesi şartlarının oluşması sebebiyle eşlerden biri tarafından seçilen ya da hakim tarafından belirlenen (TMK.md.195) bağımsız eve dönmesini, aksi halde, doğacak sonuçları, başka bir ifade ile eşinin boşanma davası açma hakkının doğacağını ihtar etmesi (TMK md.164) gerekeceği; hal böyle iken mahkemece iki ay yerine kanunda öngörülmeyen bir süre verilmesi usul ve kanun hükümlerine açık aykırılık oluşturacağı-
Müşterek küçük çocuklar yönünden tedbir nafakasına hükmolunması için ayrı yaşamda haklılık olgusunun aranmayacağı, çocuk kimin yanında ise ve çocuğa kim bakıyorsa karşı taraftan çocuk için nafaka isteyebileceği-
Boşanma davası dışında evlilik birliğinin gereğinin yerine getirilmemesi nedeniyle talep edilen tedbir nafakasında; eşlerin ayrı yaşamakta haklı olduklarını ispatlamalarının gerekeceği-
Ancak aralarında resmi evlilik bulunan eşlerin tedbir nafakası isteyebileceği–
Taşınmaz malın aile konutu olup olmadığı yönünde taraflar arasında ihtilaf bulunması halinde tapu sicil memurunun idari bir işlemle mülkiyet hakkını sınırlayan şerhi kendiliğinden tapu kayıtlarına yazamayacağı gibi, yazılmış olan şerhi de kaldıramayacağı, bu durumda TMK’nun 195. maddesi uyarınca hakimin müdahalesini gerektiren bir halin ortaya çıkmış sayılacağı–