İhtiyati haciz aşamasında -henüz asıl borçlu hakkında icra takibi başlamadan- bir kişinin, başkasının borcuna «icra kefili» olabileceği–
Yabancı ülkede düzenlenen vekaletlerin, o ülkenin yetkili makamınca tasdik edilmelerinin yeterli olacağı (ayrıca, diplomasi veya konsolosluk temsilciliklerince tasdiklerine gerek bulunmadığı)–
‘Hükmedilen tedbir nafakasının «yoksulluk nafakası»na dönüştüğüne ve bu şekilde devam edeceğine’ dair ilamda bir hüküm bulunmaması halinde, boşanma kararının kesinleşmesine kadar devam edeceği–
7 günlük ihalenin feshi süresinin geçip geçmediğini saptamak için, «ihaledeki yolsuzluğu (fesadı) öğrenme tarihi»nin araştırılması gerekeceği–
Anonim şirketlerde, borçlu ortağa ait hisse senetlerinin [TTK. 145/II; şimdi; Yeni TTK. mad. 133/(2)], İİK. 88’a göre, bunlara fiilen el konulmak suretiyle haciz edilebileceği (bu şekilde yapılmayan -sadece anonim şirkete teskere ya da haciz ihbarnamesi gönderilerek yapılan- haczin geçersiz olacağı ve sıra cetvelinde yer alamayacağı)—
Borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile takibin, daha sonra -harç ödenmeden- kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluna dönüştürülemeyeceği-
Takipten feragatın, esas haktan (asıl alacaktan) feragat anlamına gelmediği–
«Kurum alacağı»na dönüşmüş olan, trafik kazasından doğan geçici iş görmezlik tazminatının, SSK. tarafından genel haciz yolu ile takip edilebileceği–
Haciz tarihinden itibaren taşınırlarda bir yıl, taşınmazlarda ise iki yıl içinde satış istenmemesi halinde haciz düşeceğinden, bu süreler içinde haciz ettirdiği şeyin satışını istememiş olan alacaklıya sıra cetvelinde yer verilemeyeceği (Alacaklının alacağına sıra cetvelinde yer verilebilmesi için, haczinin düşmemiş olması gerektiği)–