Anlaşmalı boşanma dosyasına sunulan protokol gereğince tarafların; davaya konu taşınmazın davalıya, aracın davacıya devredileceği hususunda anlaştıkları, davacının taşınmazdan kaynaklı katkı payı ve değer artış payı alacağının reddine karar vermek gerektiği-
Artık değere katılma alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerlerinin esas alınacağı-
Katılma alacağı hesap edilen tasfiye konusu hesaptaki para yönünden paranın tasfiye tarihi itibariyle değeri belirlenmeksizin, mal rejimi sona erdiğinde mevcut para değeri üzerinden davacının katılma alacağının hesaplanmasının hatalı olduğu, mahkemece konusunda uzman bilirkişiden rapor aldırılarak paranın tasfiye tarihi (bozma ile güncelliğini yitireceğinden bozmadan sonra verilecek karara en yakın tarih) itibariyle sürüm (rayiç) değeri tespit ettirilip, talep miktarı ve müktesep haklar gözetilerek oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Meskenlerin bozma öncesi verilen karara en yakın tarihteki sürüm değeri üzerinden katılma alacağı belirlendiğinden tasfiye tarihi bozma öncesi karar tarihi olup faiz başlangıcında bu tarihin dikkate alınması gerekeceği, mahkemece, yazılı şekilde dava tarihinden itibaren alacağa faiz işletilmesinin yerinde olmadığı, ne var ki, bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Davacı-birleşen davada davalı lehine 3 katlı binadan katkı payı alacağına hükmedilmesi yerinde olmuş ise de; alacağa hüküm fıkrasında gösterilmeden karar yerinde belirtilmek suretiyle ve katkı payı alacağı olduğu nazara alınmadan alacağın tamamına teşmil edecek şekilde dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, 743 sayılı TKM’nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacağına faiz talebi bulunduğu takdirde dava dilekçesindeki miktar yönünden dava, ıslah edilen miktar yönünden ise ıslah tarihinden geçerli olarak yasal faize hükmedilmesi gerekeceği- Dosya içinde yer alan bilgi, belge, beyanlar, tedavüllü tapu kayıtları, tapudaki yer alan hisse oranları, ........... Esas sayılı satış dosyasına ait iki taşınmazın açık arttırma ilanı ve ilanda yer alan değerler birlikte değerlendirildiğinde, tasfiye konusu parselin kadının kişisel malı kullanılarak satın alındığının ve kişisel mal olduğunun kabulü gerekeceği, mahkemece, bu taşınmaz yönünden katkı payı alacağı isteğinin reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğu- Tasfiye konusu aracın dosya içinde mevcut yer alan kayıtlarından evlilik birliği içinde kadın adına tescil edildiği, mal rejimi sona erdikten sonraki tarih olan ............... tarihinde üçüncü kişiye devredildiği, teknik bilirkişi raporuna göre birleşen dava tarihi itibariyle değerinin ............ TL olduğunun sabit olduğu, muris ...’in bu araçtan kaynaklı katkı payı alacağı isteği yönünden karar verilmesi gerekirken, kayıt bulunmadığı şeklinde değerlendirme yapılmasının doğru olmadığı- Talep olduğu halde birleşen davada katkı payı alacağına ve katılma alacağına faiz işletilmemesinin hatalı olduğu, katkı payı alacağına birleşen dava ve ıslah tarihleri, katılma alacağına ise tasfiye tarihleri dikkate alınarak faiz işletilmesine karar verilmesi gerekeceği-
8. HD. 26.06.2019 T. E: 2018/12640, K: 6497-
8. HD. 14.05.2019 T. E: 2017/13470, K: 4998-
Araç üçüncü kişi adına kayıtlı olsa bile, tanık beyanları ve dava konusu aracın kasko ödemesinin davalı tarafından yapılması hususları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu aracın evlilik birliği içinde davalı tarafından edinildiğini kanıtlanması halinde davacının katılma alacağının belirlenmesi gerektiği- Tescil edilmiş motorlu araçlar bakımından mülkiyetin devrini öngören sözleşmelerin noterde yapılması zorunluluğunun getirildiği, noterler tarafından yapılmayan satış ve devirlerin geçersiz olduğu- Trafik sicil kayıtları resmî sicillerden olup aksi kanıtlanabilir ise de sicil kaydının doğru olmadığının davacı tarafından ispatlanamamış olduğu- "Araç üçüncü kişi adına kayıtlı olsa bile, gerek birbirini doğrulayan tanık beyanları gerekse dava konusu aracın kasko ödemesinin davalı tarafından yapılması hususları birlikte dikkate alındığında dava konusu aracın evlilik birliği içinde davalı tarafından edinildiğinin kanıtlandığı, mahkemece aracın tam olarak hangi tarihte alındığı belirlendikten sonra dava konusu aracın 01.01.2002 tarihinden önce edinildiğinin belirlenmesi hâlinde, tarafların evlenme tarihinden edinim tarihine kadar gelir bilgilerinin getirtilerek usule uygun şekilde davacının katkı payı alacağının tespiti, aracın 01.01.2002 tarihinden sonra edinildiğinin saptanması hâlinde ise davacının katılma alacağının TMK. 219, 231, 235 ve 236 uyarınca belirlenmesi gerektiği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
mahkemece bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı, bozma sonrası yapılan ıslahla arttırılan miktarı da kapsar şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Artık değere katılma alacağı isteği-