Suça konu çekin üçüncü bir kişi tarafından 29/12/2016 tarihinde bankaya ödeme için ibraz edildiği ve karşılığının bulunmadığı bildirilmekle atılı suç oluşmuş ise de; şikayetçinin suça konu çeki muhatap bankaya ödeme için ibraz eden yetkili hamil olmadığı, böylece müştekinin şikayet hakkının bulunmaması nedeniyle yargılamaya devam olunmasının isabetsiz olduğu-
Karşılıksız çek düzenlemek suçuna ilişkin şikayetlerin icra mahkemesince incelenmesi gerektiğine dair bölge adliye mahkemesi kararı-
Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) kullanılarak alınan güncel nüfus kayıt örneğinde sanık ...’in direnme hükmünden sonra öldüğü belirtildiğinden ölümün kamu davasının düşürülmesini gerektiren bir neden olduğu göz önüne alınarak, ölüm bilgisi nedeniyle diğer yönleri incelenmeyen hükmün bozulmasına karar verilerek, yerel mahkemelerce mahallinde yapılan araştırma sonucunda sanığın öldüğünün kesin olarak saptanmasından sonra düşme kararı verilmesinin sağlanması gerektiği-
İİK'nun 351. maddesi uyarınca şikayetçi, dilekçesinde bildirdiği delillerle bağlı olup, dilekçede somut bir eylemin belirtilmediği, bu nedenle, yüklenen suçların yasal unsurları itibariyle oluşmadığının kabulü gerekeceği-
Disiplin ve tazyik hapsinin bir "hapis" cezası olmadığı- Kişinin kendisinden beklenen yükümlülüğü yerine getirdiği takdirde de serbest kalacağı-
İcra mahkemesindeki duruşmada şikayetçinin dilekçe veya sözlü beyanında bildirdiği delillerle bağlı olduğu-
İİK’nun 345/a maddesindeki suçun oluşabilmesi için aynı yasanın 179 ve 6762 sayılı TTK.’nun 324. (yeni 6102 sayılı TTK.’nun 376.) maddesinde öngörülen koşullarda şirketin aktif ve pasif durumunun belirlenerek sonucuna göre ‘şirketin iflasının istenmesi koşullarının bulunup bulunmadığı’nın tesbit edilmesi gerektiğinden, öncelikle borçlu şirkete ait ticari defterler, bilançolar ve banka hesapları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, şikayet tarihi itibariyle şirketin iflasının istenmesinin gerekip gerekmediği saptanıp sonucuna göre hukuki durumun takdiri gerekeceği-
Şikâyet dilekçesinde İİK’nun 331 inci maddesindeki unsurlardan hiçbirisine dayanılmadan, sadece alacaklıyı zarara sokmak kastiyle işyerini devrettiği ileri sürülerek şikâyette bulunulması hâlinde, şikâyet dilekçesinde gösterilmeyen delillerin re'sen toplanmasının yasal olarak mümkün olmadığı-
Şikâyetçi dilekçe veya beyanında gösterdiği delillerle bağlı olup, dilekçede borçlu şirketin pasifinin aktifini geçtiği halde iflasının istenmediğinin belirtildiği dikkate alındığında, borçlu şirketin borcu ödeme gücünün bulunmadığının şikâyetçinin de kabulünde olduğundan, atılı suçun oluşmadığı- Atılı suçun oluşabilmesi için, ticaret şirketinin borcunu ödeyebilecek güce sahip olması ve hukuken ya da fiilen yönetim yetkisine sahip olan sanığın kasıtlı olarak ticaret şirketinin borcunu kısmen ya da tamamen ödemeyerek alacaklıları zarara sokmuş olması gerekeceği-
Şikâyet dilekçesindeki, "...borçlular borca batık durumdadır..." şeklindeki beyan nedeniyle borçlu şirketin borcu ödeme gücünün bulunmadığının müşteki tarafından da bilindiğinin kabulünün zorunlu olduğu-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor