Dava açan belge olması nedeniyle şikayetçi tarafından icra ceza mahkemesine verilecek olan şikayet dilekçesinin şüpheli veya şüphelilerin isimleri ve şikayet konusu olaya ilişkin bilgileri taşıması gerekli olmakla birlikte, bu dava dilekçesinin CMK'nun 170. maddesinde belirtilen iddianamenin bütün şekil şartlarını içermesi zorunluluğu bulunmadığından dilekçe ve ekindeki belgelerden şirket yetkilisi gerçek kişi ya da kişilerin kim olduğunun anlaşılması halinde bu kişiler hakkında yargılama yapılmasının mümkün olduğu-
Şikayet dilekçesinde çekin karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan tüzel kişi yetkilisi gerçek kişi veya kişilerin gösterilmemesi nedeniyle "davanın reddine" karar verilmesi gerektiği, bu durumda, şikayetin reddine karar verilemeyeceği-
Şikayet dilekçesi ve eklerinde sanıkların kimliğinin hiçbir şüpheye yer verilmeyecek şekilde anlaşıldığı durumlarda, dilekçede sanıkların isminin bulunmadığını söylemenin mümkün olmadığı- İcra ceza mahkemesince tensip zaptı düzenleninceye kadar, sanığın kimliğinin mahkemeye açık ve tereddütsüz bir şekilde bildirilmediği hallerde ise geçerli bir şikayetten söz etme imkanının bulunmadığı-
Şikayetçi tarafından icra ceza mahkemesine verilecek olan şikayet dilekçesinin şüpheli veya şüphelilerin isimleri ve şikayet konusu olaya ilişkin bilgileri taşıması gerekli olmakla birlikte, bu dava dilekçesinin CMK'nun 170. maddesinde belirtilen iddianamenin bütün şekil şartlarını içermesi zorunluluğu bulunmadığından dilekçe ve ekindeki belgelerden şirket yetkilisi gerçek kişi ya da kişilerin kim olduğunun anlaşılması halinde bu kişiler hakkında yargılama yapılmasının mümkün olduğu- Şikayet dilekçesi ve eklerinden çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan tüzel kişi yetkilisi gerçek kişi veya kişilerin kim olduklarının anlaşılamaması halinde ise, "davanın reddine" karar verilmesi gerektiği-
Dava açan belge olması nedeniyle şikayetçi tarafından icra ceza mahkemesine verilecek olan şikayet dilekçesinin şüpheli veya şüphelilerin isimleri ve şikayet konusu olaya ilişkin bilgileri taşıması gerekli olmakla birlikte, bu dava dilekçesinin CMK'nun 170. maddesinde belirtilen iddianamenin bütün şekil şartlarını içermesi zorunluluğu bulunmadığından dilekçe ve ekindeki belgelerden şirket yetkilisi gerçek kişi ya da kişilerin kim olduğunun anlaşılması halinde bu kişiler hakkında yargılama yapılmasının mümkün olduğu-
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 2014/11 - 301 Esas, 2014/551 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, dava açan belge olması nedeniyle şikayetçi tarafından icra ceza mahkemesine verilecek olan şikayet dilekçisinin şüpheli veya şüphelilerin isimleri ve şikayet konusu olaya ilişkin bilgileri taşıması gerekli olmakla birlikte, bu dava dilekçesinin CMK'nun 170. maddesinde belirtilen iddianamenin bütün şekil şartlarını içermesi zorunluluğu bulunmadığından dilekçe ve ekindeki belgelerden şirket yetkilisi gerçek kişi ya da kişilerin kim olduğunun anlaşılması halinde bu kişiler hakkında yargılama yapılmasının mümkün olduğu- İncelemeye konu dosyada bulunan şikayet dilekçesi ve eklerinden 5941 sayılı Kanunun 5/2. maddesine göre çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan tüzel kişi yetkilisi gerçek kişi veya kişilerin kim olduklarının anlaşılamadığı- İlk derece mahkemesince "davanın reddine" ilişkin olarak verilen kararın hukuka uygun olduğunun anlaşıldığı, müşteki vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmemiş olmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 280/1-a maddesinin ilk cümlesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği-