Tapuda isim düzeltme davalarında kayıt maliki ile ismi düzeltilmesi istenen kişinin aynı kişi olup olmadığının tespit edilmesi gerekeceği-
3402 Sayılı Kadastro Kanununda 5304 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin geçmişe etkili olacağına dair, anılan Kanunda bir hüküm bulunmadığı; somut olayda, geçmişe yürürlüğün belirtilen istisnalarından her hangi birisinin de söz konusu olmadığı, sonradan yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 11. maddesinin uyuşmazlığa uygulanacağı, davacı yararına gerçekleşen kazanılmış hakkın etkilenmesinin mümkün olmadığı-
Kayıt düzeltme davalarında kimlik bilgileri değiştirilirken mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Kayıt maliki ile kayıtlardaki isminin düzeltilmesi isteğinde bulunan kişinin aynı kişi olduğunun tespitinden sonra tapu kayıtlarında malik isimlerinin düzeltilmesine karar verilmesinin gerekeceği, bağımsız tespit kararı verilebilmesi için davacıların hukuki münasebetin varlığının tespitini hemen istemekte hukuki yararlarının bulunmasının gerekeceği-
Paylı taşınmazdaki payların değiştirilmesi ya da yeniden belirlenmesinin paydaşların isteği veya açacakları dava ile mümkün olacağı-
Tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesinin dava yoluyla istenemeyeceği-
Tapuda kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında mülkiyet aktarımına neden olunmamasının gerekeceği-
Tapuda isim düzeltme davası ile tapuda yanlış tescil edilen hisse oranının düzeltilmesi birleştirilerek bir arada görülmüştür. Davalar arasında hukuki ve fiili bağlantı (irtibat) bulunmamaktadır. Birleştirilen davalar için toplanacak deliller ve uygulanacak usül hükümleri farklıdır. O halde davalar ayrılmalı, her birinin dava nedenine ve savunmaya göre bağımsız olarak, soruşturma yapılıp delilleri toplanmalı ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğine-
Tapu kaydında değişiklik gerektirecek nitelikteki isim ve soyadı tespitine ilişkin davada, nüfus kayıtlarından ayrı olarak araştırma yapılması ve taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılmak ve özellikle kadastro tutanaklarında adı geçen bilirkişilerden ve muhtardan bilgi alınmak suretiyle sonucuna göre hüküm kurulmasının gerekeceği-