Tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkin davada, kendisini vekille temsil ettiren Tapu Müdürlüğü hakkında vekâlet ücreti yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Yeni Tapu Sicili Tüzüğü hükümleri ve özelikle 75. maddesinin tapu müdürlüklerine oldukça geniş yetkiler vererek tapudaki hataların daha kısa bir sürede, idari yoldan düzeltilmesine imkân tanıdığı ve kayıt düzeltimleri için öncelikle müdürlüklere başvuru yapılmasını zorunlu kıldığı; bu nedenle, yeni Tapu Sicili Tüzüğünün yürürlüğe girdiği 17.8.2013 tarihinden itibaren, idareye müracaat etme ön şartını yerine getirmeden doğrudan mahkemede dava açan ilgililerin davayı açmakta haklı olduklarını söyleyebilme olanağının kalmadığı; hâl böyle olunca; kendisini vekille temsil ettiren davalı Tapu Müdürlüğü yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Davada kendisini vekille temsil ettiren Tapu Müdürlüğü hakkında vekâlet ücreti yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
HMK. mad. 382. maddenin 2-ç/1 uyarınca, "Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması"nın çekişmesiz yargı işi olarak sayıldığı- Niteliği itibariyle tapu kayıt maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğunun tespiti işlerinin de bu tanıma uyduğu; dava dışı kişilerin asli müdahil sıfatıyla davaya katılmaları ve kayıt malikinin kendi murisleri olduğunu ileri sürmelerinin de davayı çekişmesiz yargı kapsamından çıkarmayacağı; mülkiyet nakline sebebiyet vermemek açısından ancak davanın ret sebebini oluşturabileceği-
Tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkin davada, Tapu Sicili Tüzüğü gereğince öncelikle tapu müdürlüğüne başvurma zorunluluğu içeren yasal prosedür izlenmeden doğrudan dava açıldığından, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
Nüfus kaydı bulunamamış ise de, asli müdahillerin nüfus kayıtlarına göre mirasbırakanların baba ve anne adı ile  davacı tanıklarının taşınmazın bu kişilere ait olduğunu bildirmeleri ve noter senedi, muhtar ilmühaberi, komisyon kararı ve mahkeme kararının birbirini doğrulayan içerikleri karşısında, davacının "kayıt maliki ile ... isimli şahsın aynı kişiler olduklarının tespiti" isteğine davasını kanıtladığının kabul edilmesi gerektiği-