Somut olayda, davacı baba ... ile davalı annenin ... 15.10.1991 tarihinde evlendikleri ve 13.06.2013 tarihinde boşanma davasının açıldığı ve halen derdest olduğu- Davalı ...'ın 02.04.1998 tarihinde evlilik birliği içinde doğduğu, boşanma dava dosyasında davalı annenin başka bir erkek ile gezdiğinin görüldüğüne dair tanık beyanı olduğu- Yargıtay 2. Hukuk Dairesi ise bozma ilamında kadının güven sarsıcı hareketlerinin 2004 yılına ait olduğu saptaması yapılmış, incelemeye konu dosyada ise her iki taraf tanıkları, davalının başka birisi ile birlikteliği ve çocuğun davacıdan olup olmadığı hususunda farklı beyanlarda bulundukları- Nitekim dava dilekçesinde de annenin evlilik birliği içindeki hal ve hareketlerinden şüphe duyularak eldeki davanın açıldığı, davadan önce oluşan şüphenin giderilmesi açısından DNA testi türü bir inceleme yapılmadığı ve söylem sonucu oluşan şüphenin bilimsel doğruluğa varacak şekilde bir adım öteye geçmediği yani şüphe olarak varlığını sürdürdüğü- Soybağının reddi davası yönünden hakdüşürücü süreyi düzenleyen 289.maddeki sürenin başlangıcı mahiyetindeki "öğrenme" olgusunun gerçekleşmediğinin anlaşıldığı- Davanın hakdüşürücü süreden reddinin doğru olmadığı-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İstanbul Anadolu 15. Aile Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesince isti ...