Tarafların boşanmasına ilişkin Aile Mahkemesinin gerekçeli kararının, davalı kadın eşe Tebligat Kanunu'nun 10/3. maddesine göre mahkeme kaleminde memur vasıtasıyla bizzat tebliğ edildiği, ne var ki 14.01.2022 tarihli tebligat evrakında tebliğ memurunun ad ve soyadının yazılı olmadığı, bu durumda gerekçeli kararın davalıya usule uygun şekilde tebliğ edildiğinden söz edilmesinin mümkün olmadığı, Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 345. maddesine göre istinaf kanun yoluna başvuru süresi; ilamın taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlayacağı, diğer yandan aynı Kanun'un 349. maddesinde tarafların; ilamın kendilerine tebliğinden önce, istinaf kanun yoluna başvurma hakkından feragat edemeyeceklerinin belirtildiği, böyle olunca, davalının 14.01.2022 tarihli istinaf kanun yolundan feragat dilekçesinin geçerli sayılması ve istinaf dilekçesinin 6100 sayılı Kanun'un 346. maddesi uyarınca reddine karar verilmesinin doğru olmayıp bozmayı gerektirdiği, Bölge Adliye Mahkemesince yapılması gereken işin, davalı kadının 18.01.2022 tarihli istinaf başvurusunun incelenmesinden ibaret olduğu-
Taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine; istinaf dilekçesinin feragat nedeniyle reddine karar ...
İlgili bağlantılar