Yerel mahkeme hakimlerinin asıl dosyada esas hakkında veya usulden bir karar verdikten sonra tarafların talepleri vechile usulden ve esastan ek karar verme görev ve yetkisinin bulunmadığı, ancak, tavzih talepleri ya da maddi hatanın düzeltilmesi talepleri olduğu taktirde hükmün esasını etkilememek koşuluyla bu taleplerin HUMK.nun 455 ve 459 ile HMK.nun 305-304. maddeleri gereğince bulunduğu, bir başka anlatımla, somut olayda, mahalli mahkemenin 30.03.2012 tarihli ek kararı ve 13.06.2012 tarihli diğer ek kararının yok hükmünde olduğu, bu konudaki olumlu ya da olumsuz kararı verme yetkisinin asıl dosyada temyiz incelemesi yapacak olan Yargıtay ilgili Hukuk Dairesine ait olacağı-

Davacı, 19.10.2009 tarihli dilekçesinde özetle Ezine İlçesi sınırları içerisinde dava dışı şirket adına taşınmaz topladığını, taşınmazları önce kendi adına tescil ettiği, sonra şirkete devir ettiğini, ne var ki şirket ile arasındaki anlaşmanın bozuld ...