Sözleşmenin (hizmet sözleşmesinin) haksız ve yetkisiz olarak feshedildiğinin tespitine yönelik istemin “alacak davası” kapsamında olmadığı- Bir alacağın belirsiz olup olmadığı ile ilgili olarak, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin; "davacının kendisinden beklenememesi", "bunun olanaksız olması", "açıkça karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı ve değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olması" gibi kriterlere bağlı olduğu- Bir davada bilirkişi incelemesine gidilmesinin, alacağın likit olup olmadığı ile ilgili başlı başına bir kıstas olarak kabul edilemeyeceği- Davacının “aksi kanaat halinde davalının zararının ve müvekkilinin alacaklarının tespiti ile bakiye bedellerin akdin feshi tarihi itibariyle en yüksek reeskont faizi üzerinden, keza davalı uhdesinde 2008 yılından beri tutulan ve kullanılan teçhizat bedellerinin uhdelerinde tutum tarihi itibariyle en yüksek reeskont faizi üzerinden taraflarına ödenmesi, keza bu teçhizatın belirlenecek kullanım bedellerinin sözleşmenin feshi tarihi itibariyle en yüksek reeskont faizi ile birlikte taraflarına ödenmesi"ne yönelik terditli isteminin, "belirli nitelikte olmadığı" gözetilerek uyuşmazlığın esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-

Taraflar arasındaki tespit, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı hukuki yarar yokluğundan davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya ince ...