Mahkemece, üçüncü kişi vekilinin, borçlu şirket ortağının hacizden hemen önce haciz mahalline çay içmek bahanesiyle geldiği, hacizde bulunan klasörün bu sırada bırakıldığı, borçlu ile faaliyette bulunulan alanın tek numarası olduğu, ancak büyük olması nedeniyle bölmelere ayrılarak kullanılmakta olduğu, başka firmaların da diğer bölmeleri kullandığı ve numara almak üzere ilgili başvurular yapıldığı, elektrik ve su aboneliklerinin bu yüzden sadece borçlu adına olduğu, bulunulan bölgedeki çoğu şirketin faaliyet konularının aynı olduğuna dair iddiaları değerlendirilerek; dosya kapsamındaki belgelerden üçüncü kişinin kuruluş tarihinin borcun doğumundan önce olması, borçlu şirket ortakları ile aralarında bağ bulunmamasının anlaşılmasına göre; haciz mahallinde keşif yapılmak suretiyle borçlu ve üçüncü kişinin haciz sırasındaki faaliyet alanlarının krokisi çizilip, ayrı alanlarda faaliyet gösterip göstermediklerinin net olarak tespit edildikten sonra, üçüncü kişinin sunduğu gümrük beyannameleri, üçüncü kişi defterleri ve mahcuzlar üzerinde bilirkişi aracılığıyla defterde kaydının olup olmadığı, seri numaralarının aynı olup olmadığı hususlarında inceleme yapılarak dosyadaki diğer delillerle birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı üçüncü kişi vekili ile davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, ger ...