Davacı taşınmazı dava tarihinden geriye doğru 10-15 yıl önce haricen satın aldığı ve taşınmaz üzerinde bağımsız 20 yıllık zilyetliğinin bulunmadığı, bu nedenle TMK.’nun 996. maddesi gereğince satıcısının eklemeli zilyetliğine dayandığı gözetilerek satıcı bakımından da 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca miktar araştırmasının yapılması, öte yandan genel mahkemelerde açılan davalarda hâkim tarafların gösterdikleri tanık ve delillerle bağlı olup kendiliğinden kadastro bilirkişilerini tanık olarak dinleyemez. Keşifte re'sen dinlenen kadastro bilirkişilerinin beyanlarına bu nedenle değer verilemeyeceği hususu da göz önüne alınarak toplanacak deliller çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmasının hükmün bu nedenlerle bozulmasına sebep olacağı-

Şükriye Ayna ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Geyve Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 14.03.2011 gün ve 224/146 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya ince ...