Mahkemece, “yapılan yargılama ve imza konusunda alınan bilirkişi kurulu raporuna göre davalıya atfen atılan kefalet imzasının davalıya ait olmadığından ve davacının imzaları bizzat huzurda kimlik tespiti yaparak alması gerektiğinden ve imzanın davalıya ait olmadığını bilebilecek durumda olduğundan kötüniyetin sabit olduğunu, bu nedenle davanın reddine, %40 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline” karar vermiş olmasında yasaya aykırı yön bulunmadığı-
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. ...