20.01.2012 tarihli sulh anlaşması başlıklı belge tamamen bu davanın konusunu oluşturan borcun taksitlere bağlanması ve bu şekilde tasfiyesi sonucunu doğurmakta olup, belge içeriğinden davacının iş bu davadan feragat ettiğinin ve ayrıca mahkeme masraf ve vekalet ücreti haklarından da vazgeçtiğinin açıkça anlaşıldığı, bu durumda mahkemece sunulan belgenin tipik bir sulh anlaşması olduğu ve davayı sonuçlandırmak amacıyla düzenlenmiş olduğunun kabulü gerekirken nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma sonrası ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemece verilen direnme kararının davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi sonucu hükmün direnme hükmü olmadığı yeni bir hüküm niteliğinde olduğ ...