Banka kredi sözleşmeleri karşılıklı taahhütleri içerdiğinden kefil tek yanlı olarak bildirdiği irade beyanı ile kefaletten vazgeçemeyeceği, bu şekildeki bildirimin akdin diğer tarafınca açıkca kabul edilmedikçe hukuki sonuç doğurmayacağı, başka bir deyişle geçerli bir kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonra kefilin, alacaklının onayı olmaksızın kefaletini geri alamayacağı- Davalının kefil olduğu şirketin ortaklığından ayrılmış olmasının da tek başına kefalet sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağından, davalı kefilin geçerli kefalet sözleşmesi uyarınca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçlarından sorumlu olduğu gözetilerek karar verilmesi gerektiği-

Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin 20.000 TL'ye kefil olduğunu, daha sonra kredi sıfırlandıktan sonra 16.10.2009 tarihinde dava ...