Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, özellikle; 5510 sayılı Kanun’un 56/son maddesinde boşanmanın amacına yönelik herhangi bir düzenlemeye yer verilmemesine, uygulama yapılırken, eşlerin boşanma iradelerinin gerçekliğinin araştırılmasının söz konusu olmamasına, boşanmanın muvazaalı olup olmadığına ilişkin herhangi bir araştırma ve boşanma yönündeki kesinleşmiş yargı kararının geçerliliğinin sorgulanmasının mümkün olmamasına, anılan madde ile boşanılan eşle fiilen birlikte yaşama olgusunun, gelir veya aylıktan kesme nedeni ve bağlama engeli olarak benimsenmiş olmasına, boşandığı eşle fiilen birlikte yaşamaya kişiyi sürükleyen etkenin niteliği ve türünün, hukuk düzeni açısından önem taşımamasına, hakkın kötüye kullanılması hangi dürtüyle (saikle) ortaya çıkarsa çıksın hukuk düzeni tarafından korunmamasına, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.04.2013 gün ve 2012/21-1404 E., 2013/578 K., 12.03.2014 gün ve 2013/21-614 E., 2014/277 K., sayılı ilamlarında da aynı ilkelerin kabul edilmiş olmasına göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerektiği-

Taraflar arasındaki “kurum işleminin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 01.08.2013 gün ve 2012/111 E., 2013/348 K. sayılı kararın incelenmesi davalı kurum vekili tarafından istenilmesi ü ...