Ortada geçerli bir icra takibi bulunmadıkça “itirazın iptali” istenemeyeceğinden, dava ekonomisi de nazara alınarak, alacaklının açtığı itirazın iptali davasına “alacak davası” olarak bakılması gerekeceği-

Davacı, “kredi sözleşmesinden doğan alacağının tahsili için yaptığı, genel haciz yoluyla icra takibine davalının itiraz ettiği”nden bahisle, “itirazın iptalini” istemiştir. Davalı, “borcuna karşılık müşteri senetleri verdiğini ve aslında borcun da ...
Aynı doğrultuda