Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “....... namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu hesaplardan veya senetlerinin Bankaca iskonto ve iştirasından veya teminat alınmasından yahut yurt içi ve yurt dışı her türlü resmi daire , müessese, mahkeme ve icra dairelerine, gerçek ve tüzel kişilere, bankalara ve bankaca uygun görülecek diğer muhataplara hitaben borçlu lehine veya talimatıyla üçüncü kişiler lehine bankaca verilen teminat mektuplarından, kontragarantilerden…..adi ve müteselsil kefaletlerden ve diğer her türlü sözleşmelerden…gibi diğer her türlü sebeplerden Bankanın Merkez ve Şubelerine karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının 240.000-TL sına kadar olan borçları ile bu meblağa ilaveten ve ayrıca bu borçlarla ilgili olarak doğmuş ve doğacak akdi faizler, vekalet ücreti, icra takip ve yargılama giderleri ve temerrüt faizleri ile …” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, takibin diğer borçlusunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiğinin ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığının anlaşıldığı, bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu sabit ve tartışmasız olduğuna göre, mahkemece, meskeniyet şikayetinin reddi yerine, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen ...