Davacı alacaklının, sözlü kira sözleşmesine dayanarak, 07.05.2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile aylık 2.823,00 TL’den 2015 yılı Nisan ve Mayıs ayları kira alacağı 5.646,00 TL’nin işlemiş faiziyle tahsilini talep ettiği, ödeme emri borçlu kiracıya 08.07.2015 tarihinde tebliğ ettiği, davalı borçlu süresinde verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği, borçluya tebliğ edilen ihtarlı ödeme emrinde otuz günlük yasal ödeme süresi verildiği, davacı tarafça tahliye istemli dava, İİK.nun 269/1. maddesi uyarınca, yasal 30 günlük süre beklenmeden 28.07.2015 tarihinde açıldığı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal otuz günlük ödeme süresi beklenmeden tahliye isteminde bulunulamayacağı, ayrıca davacı takip talebine tapu kaydını eklemiş olup, dava konusu “dükkan” niteliğindeki taşınmazın paylı mülkiyete konu olduğu anlaşıldığı, pay ve paydaş çoğunluğu yargılama sırasında sağlanabilir ise de ihtarnamedeki eksikliğin sonradan tamamlanamayacağı, bu durumda mahkemece tahliye isteminin yukarıda açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde tahliye kararı verilmesi hatalı olduğu-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Davacı vekili, kir ...