İİK'nın 45. maddesinin, asıl borçlu için getirilmiş bir kural olup, kefiller hakkında uygulanmayacağı- Bu konudaki başvuruların, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin bulunduğundan, İİK’nın 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürülebileceği- Öte yandan bir (üçüncü) kişi, hem asıl borç için ipotek vermiş, hem de asıl borca müteselsil kefil olmuşsa, alacaklı o kişiye karşı, hem (asıl borçlu ile birlikte) ipotek veren üçüncü kişi sıfatı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabileceği hem de ipotek limiti dışında kalan alacak bölümü için müteselsil kefil sıfatı ile genel haciz yolu ile takip yapılabileceği- Bu durumda, kredi sözleşmesinin müteselsil kefilleri, kendi kefaletlerinin teminatı olarak ipotek vermişler ise, Dairenin içtihatları gereğince, bu halde asıl borçlu gibi haklarında öncelikle İİK'nın 45. maddesinde öngörülen rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması zorunluluğu bulunduğu, diğer taraftan alacağın ipotekle karşılanmayan kısmı için müteselsil kefil aleyhine genel haciz yolu ile takip yapılabileceği-

Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, alacağın ipotekle teminat altına alınması nedeniyle İİK'nın 45. maddesi gereğince, hakkında öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılması gerekirken alacaklı tarafından önce genel kredi sözleşmesi ...