TBK. mad. 583 uyarınca, kefilin sorumlu olduğu azami miktarın, kefalet tarihi ile müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısı ile belirtmiş olması gerektiği- Davalının "müteselsil kefil" sıfatını üstlendiğine dair el yazılı bir beyana yer verilmediği, bu itibarla davalının müteselsil kefil olduğunun kabul edilemeyeceği- TBK. mad. 585/1 uyarınca adi kefalette alacaklının, borçluya başvurmadıkça kefili takip imkanına sahip bulunmadığı, ancak borçlu aleyhine yapılan takip sonuçsuz kalmış, kesin aciz belgesi alınmış ya da borçlu aleyhine Türkiye'de takibin imkansız hale gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi, konkordato mehli verilmiş olması hallerinde ancak doğrudan kefile başvurma imkanına sahip olunduğu- Davacı tarafça asıl borçlu ile birlikte davalı kefile takip başlatıldığı, dayanak belgenin belirtilen mahiyeti dikkate alındığında belgeye müteselsil-adi kefalet hükümleri dışında başka bir hukuki sıfatın verilmesinin de mümkün olmadığı-

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünü ...