Davaya konu taşınmazın 1950 yılında gerçekleştirilen kadastro tespiti sırasında, tespit harici bırakıldığı, bilirkişilerce düzenlenen krokide (A) ile gösterilen bölüme, 1990 yılında davacı tarafından, ev inşa edildiği, geri kalan kısımdaki kerpiç evin davacının murisi tarafından 30 yıl önce yapıldığı, halen kömürlük ve depo olarak kullanıldığı, bahçenin ise ağaç dikilmek suretiyle zilyet ve tasarruf edildiğinin anlaşıldığı, bu itibarla, dava konusu taşınmazın, bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen bölümü için Türk Medeni Kanunu’nun 713.maddesinde öngörülen, zilyetlikle iktisap süresinin dolmadığı, kömürlük ve depo ile bahçe olarak kullanılan kısım için davacı yararına anılan Kanun hükmü uyarınca, zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu sonucuna varıldığı-

Taraflar arasındaki “tescil“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 13.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 24.11.2004 gün ve 2002/623 E-2004/567 K.  sayılı kararın incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilme ...