Kesin hüküm halini almamış ve kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse de, Anayasa Mahkemesi’nin anılan iptal kararından sonra doğru olduğunun söylenemeyeceği, buna göre, işin esasının 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı birleştirme Kararına göre belirlenen ve belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre çözüme kavuşturulacağı, bunun yanında, davanın tamamen veya kısmen kabulü halinde de 19.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasa hükümlerinin gözetileceği-

Dava, tapu iptali ile taşınmazın sicil kaydının kütükten terkini ve elatmanın önlenmesi isteklerine ilişkindir. Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Gerçekten de işin esası bakımından 584 ...