Mahkemece her ne kadar haciz tarihinden önce aracın mülkiyetinin üçüncü kişiye geçtiği ve borçlu ile üçüncü kişi arasında muvazaa olduğunu gösterir bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş ise de, davacı üçüncü kişi ile borçlunun aynı köy nüfusuna kayıtlı oldukları, üçüncü kişi vekilinin beyanlarına göre aynı durakta özel halk otobüsü çalıştırdıkları, üçüncü kişinin borçludan alacaklı olduğu, Noter satış evrakında satış bedeli olarak 62.000,00 TL gösterilmesine rağmen üçüncü kişi vekilince aracın satın alınması için 200.000,00 TL'nin üzerinde kredi çekildiğinin beyan edildiği, yine üçüncü kişi vekilinin dava dilekçesinde müvekkilinin borçluyu otobüs durağından ve eşraftan tanıdığını, aracın üzerinde haciz olduğunu ve kaldırıldığını, acil satılmak istendiğini duyduğunu beyan etmesine rağmen temyize cevap dilekçesinde müvekkilinin ne icra dosyasından ne de hacizlerden haberdar olduğunu beyan ettiği, alacaklının haczin kaldırılması talebi olmadan araç üzerindeki haczin kaldırılmasından iki gün sonra satış işleminin gerçekleştirilmesi ve bu beyanlar karşısında üçüncü kişinin iyi niyetli olduğundan bahsedilmeyeceği gibi, satışın muvazaalı olarak gerçekleştirildiğinin kabulü gerektiği-

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davalı alacaklı vekili tarafından istenmiştir. Dosya incelener ...