Davaya konu taşınmazın , Belediye sınırları içerisinde 1997 yılında yapılan imar uygulamasında DOP kesintisi yapılmak suretiyle ifrazen oluşan arsa vasfında olduğu, daha sonra imar uygulaması İdare Mahkemesinin kararı ile iptal edildiğinden henüz imar planının olmadığı ancak, belediyenin tüm alt yapı hizmetlerinden yararlandığı anlaşılmakla, tapu kaydının hükmen iptali nedeniyle, tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanan zararın tazmini istemine yönelik davada, bilirkişiler kurulunca taşınmazın arsa vasfında kabul edilerek emsal karşılaştırması inceleme ve araştırmasında, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarih esas alınarak değer belirleyen rapor doğrultusunda hüküm kurulmasının hukuka uygun olduğu-

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüld ...