Uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan iş sözleşmesinin belirli süreli olup olmadığı, bunun sonucunda da sözleşmede belirtilen ceza-i şartın geçerliliği noktasında toplanmaktadır. Belirli süreli iş sözleşmesi, belirli süreli işlerle, belirli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak yapılabilecektir. Davacı 20.06.2002 tarihinden itibaren davalı işyerinde hemşire olarak çalışmaya başlamış olup, işe girdiği tarihte belirli süreli iş sözleşmesi yapılmamıştır. Çalışmaya devam ettiği sırada 01.12.2003 tarihinde bir yıllık belirli süreli sözleşme düzenlenmiş, bir yıllık çalışma süresi dolmadan davalı iş yerinden ayrılmıştır. Kabul edilen içtihatlar ve belirtilen ilke kararları doğrultusunda davacının niteliği ve yaptığı iş itibarıyla işyerinde halen çalıştığı sırada belirli süreli hizmet akdinin yapılmasını gerektiren objektif nedenler bulunmamaktadır. Bu nedenle yapılan sözleşmenin belirsiz süreli olduğu kabul edilmelidir. Buna göre işçi belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığından sözleşmenin 7 ve 8. maddelerin de düzenlenen ceza-i şart geçerli olmayacaktır. Asıl davanın da reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olmasının hükmün bozulmasına neden olacağı-

Davacı ve karşı davalı, itirazın iptali ile %40 İcra İnkar Tazminatının ödetilmesine, davalı karşı davacı ise, kıdem tazminatı, fazla mesai ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel Mahkeme, asıl davayı kısmen hüküm alt ...