Davalı-davacı erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinin, birlik görevlerini ihmal edecek düzeyde sürekli alkol kullandığının ve ailesine ilgisiz davrandığının anlaşıldığı, bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, olayların akışı karşısında davacı-davalı kadının dava açmakta haklı olduğu-

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından davasının reddi, fer'i talepleri ve değerli eşyaların teslimine dair ihtiyati tedbir kararı ...