Kefilin takip dayanağı yapılan kredi sözleşmesinde davalının kefaletinin türünün belirtilmediği, müteselsil kefil olup olmadığının yazmadığı ve kefaletin türünün belirli olmaması nedeniyle davalının kefaletinin adi kefalet olduğu, TBK. mad. 585 uyarınca, öncelikle asıl borçlu hakkında takip yapılması gerektiği kabul edilmişse de, TTK. mad. 7’de yer alan teselsül karinesi uyarınca, davalının kefaletinin, müteselsil kefalet olacağı-

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüld ...