Bütün gününü özürlü çocuğuna ayıran, yaşamını ona adayan bir annenin, eşinden ilgi beklemesi ve kendisine yardım etmesini düşünmesi kadar doğal bir gereksinimin olamayacağı, fakat davalı kadının bu ilgiyi göremediği gibi, bir de eşinin ihaneti ile karşılaştığı, bu nedenle bunalımlı bir zamanında şahidin söylediği sözleri de söylemiş olabileceği, tepki ile söylenen sözler nedeniyle kadını eşit kusurlu saymanın mümkün olmayacağı, boşanmayla davalı kadının, on yıllık evlilikten sonra özürlü müşterek çocukla yalnız kaldığı, davacı eşinin desteğini yitirdiği, o halde Mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak davacı yararına uygun bir miktarda maddi tazminata hükmedilmesinin gerekeceği-

Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal 3.Aile Mahkemesince  boşanma davasının kabulüne, davalının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine dair verilen 6.10.2004 gün ve 2003/26-2004/898 E.K.sayılı kararın ...