Duruşmaya usulüne uygun olarak davet edilen davacılar vekilinin duruşmaya gelmemesi nedeniyle dosyanın müracaata bırakıldığı, davacılar vekilinin davayı yenilediği, davalı vekilin yenileme harcı yatırmadığı için davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi talebi üzerine davacılar vekili tarafından yenileme harcı yatırıldığı ancak mahkemece yenileme harcı yatırıldığı halde 3 ay içinde harç yatırılmadığından davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmiş olmasının bozmayı gerektirdiği- Davanın harcın yatırıldığı tarihte yenilendiğinin kabul edileceği-
Davadan feragat ile davanın açılmamış sayılması müesseselerinin birbirinden tamamen farklı müesseseler olması, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde kanunlarda öngörülen süreler içerisinde her zaman yeniden dava açılabilmesinin olanaklı bulunması, HUMK.m.409’da açıklanan kuralın emredici bir kural olması ve kanunlarda açıkça bir istisna getirilmemiş olması nedeniyle iki defadan fazla takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Bir hakime, uydurma ya da vehime dayanan gerekçelerle yahut gereksiz olarak “taraf tuttuğu” ithamında bulundurulmasının, “kural olarak” hakimin kişisel haklarına saldırı niteliğini taşıyacağı–
Taleple bağlılık ilkesi ihlal edilerek, cezai şart talebi yönünden "USD cinsinden" hüküm kurulması ve eksik iş bedeli yönünden talep sonucundan fazlasına karar verilmesinin hatalı olduğu- Geç teslimden kaynaklı tazminat talebi yönünden, idare tarafından uygulanan inşaat yasağı sürelerinin ve sözleşme harici ilave imalatların bulunması halinde ilave imalatların yapım süresinin teslim süresine eklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Projeye aykırılıkların imar barışı uyarınca giderilmesi konusunda taraflarca müracaat yapılıp yapılmaması önem arz ettiğinden, mahkemece, ilgili mevzuat uyarınca müracaat olup olmadığının araştırılması, Belediye Başkanlığı'ndan söz konusu projeye aykırılıkların tadilat projesiyle giderilip giderilemeyeceği, giderilmesi mümkün ise iskân ruhsatı verilip verilemeyeceği, verilebilecek ise ruhsata aykırılığın giderilmesi için yapılması gereken işlemler ile bunun giderim bedellerinin sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Dava HUMK döneminde açıldığından, açılmamış sayılmasına karar verilmesi için üç kez takipsiz bırakılması gerektiği-
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlü olduğu- İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğinde olduğu- Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğinde olduğu- Fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerektiği- Genel bazı vakıalar göz önüne alınarak işçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığının araştırılabileceği- İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün olmadığı- İşçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabileceği- Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerektiği- İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği-
1086 sayılı HUMK’nun 409.maddesine göre davacının davasını iki defa takipsiz bırakması mümkün olup, derhal uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun yürürlükte olduğu dönemde davanın birden fazla takipsiz bırakılması mümkün değilse de, davacının 1086 sayılı HUMK dönemindeki kazanılmış hakkı da gözönünde bulundurularak HUMK’nun 409/6. fıkra ve maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermek gerekeceği-
İtirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi isteminde, davalının süresinde yenileme dilekçesi vermediği gibi davayı da takip etmediği, her ne kadar davalı söz konusu bozma kararından sonra yeniden yapılan yargılama sırasında duruşmaya gelerek davayı takip ettiğini beyan etmişse de, yasal süresinden sonra yapılan bu beyanın davanın yenilenmesi neticesini doğurmayacağı, bu nedenle mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Davanın açılmamış sayılmasına karar verilebilmesi için, öncelikle davanın taraflarının usulüne uygun şekilde duruşmaya davet edilmelerinin gerektiği, usulüne uygun şekilde davet edildikleri hâlde, tarafların duruşmaya gelmemeleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirmeleri hâlinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği- Dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği tarihten itibaren üç aylık süre geçmesine rağmen yenilenmesi talep edilmeyen dava, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılacak ve mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilerek kayıtların kapatılacağı- Çıkarılan tebligatın, üzerinde yer alan mernis adresinin altında el yazısı ile “Diğer adres: M..... K1 Tipi Ceza İnfaz Kurumu BOLU” yazılmışsa da duruşma gününün davacıya (mernis) ev adresinde tebliğ edilmesi nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu; bu nedenle davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-
HUMK’ nun 193/3. (HMK.’nun 20/1.) maddesi uyarınca hak düşürücü süre, görevsizlik veya yetkisizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor