HMK.’nun tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanması gerektiğinden (HMK. mad. 448), yetki itirazının takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17. gereğince değerlendirilmesi gerekeceği ve tarafların tacirler olmaması halinde bonodaki yetki şartı geçerli olmayacağı-
Mahkeme yazı işleri müdürünün veya kaleminin “temyiz harcı veya giderini tamamlaması için” temyiz edene süre veremeyeceği-
Taraflar arasında yapılan Profesyonel futbolcu transfer sözleşmesi nedeniyle doğan davacı alacağının tahsili ile sözleşmeye dayalı olarak davalı kulüp tarafından davacı aleyhine düzenlenen para cezasının iptali istemi-
Tasarrufun iptali iste­mine ilişkin davada, tacir olan davacı ve -vergi kayıtlarından- tacir olduğu anlaşılan davalı arasında yapılan yetki sözleşmesinin geçerli olaca­ğı nazara alınarak davaya devam edilmesi gerektiği-
"İhtiyati hacze konu çekin keşidecisinin yerleşim yerinin İstanbul olduğu, çekin keşide yerinin de İstanbul olduğu, sözleşmedeki imzalara borçlu şirket yetkililerinin itiraz ettiği, imzası inkar edilen sözleşmenin borçlu bakımından bağlayıcı olmadığı ve alacağın sözleşmeden bağımsız olarak çeke dayalı bir talep olduğu, imza incelemesine gerek görülmediği" gerekçesiyle "her iki borçlunun da yetki itirazının kabulüne, ihtiyati haciz yetkisiz mahkeme tarafından verildiğinden ihtiyati haczin kaldırılmasına" dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-
Davalı taraf ödeme emrine karşı icra müdürlüğüne yaptığı itirazında yetki itirazında da bulunarak, yetkili icra müdürlüğünü de bildirmiş olduğundan, İtirazın iptali davasına bakan mahkemece öncelikli olarak icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı konusunda inceleme yapılması, icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunun kabulü halinde ise, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Kefaletin fer'iliği ilkesi ve TTK'nın 7. maddesindeki ticari teselsül karinesi uyarınca genel kredi sözleşmesindeki yetki şartı sözleşmenin müteselsil kefili olan davalıyı da bağlayacağı-
Mahkemece, bonoda avalist konumunda olan borçlunun yetki itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken, borçlunun senet keşidecisi şirketin yetkilisi olmadığının kabul edildiği ve buna göre senedin tek borçlusunun borçlu olduğundan bahisle yetki anlaşmasının geçersiz kaldığı gerekçesi ile yetki itirazının kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Hakem kurulunca kamu düzeninden olan taraf sıfatı üzerinde durularak hakem davasında davalı şirketin tüzel kişiliğinin olup olmadığı, davalının sözleşmeyi bu şirketi temsilen imzalayıp imzalamadığının belirlenmeden hakem yargılamasında davalı olan şirketin tüzel kişiliğinin olmadığı kabul edilerek davalı aleyhine hüküm kurulmasının kamu düzenine aykırı olduğu-
İİK'nun 50. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken HMK'nun yetkiye ilişkin hükümleri uyarınca; bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK.6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde, ancak, TTK'nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, düzenlenme yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun düzenlenme yerinde icra takibi yapılabileceği, somut olayda, takibe dayanak bonolarda yazılı ''Zonguldak'' ibaresinin düzenleme(keşide) yeri olarak kabulü gerekip, borçlu aleyhine Zonguldak'ta kambiyo yollu takip yapılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, yetki itirazının reddi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.