6100 s. (yeni) HMK.'nun 17. maddesinde 'tacirler veya kamu tüzel kişileriyle diğer kişilerin yetki sözleşmesi yapmak açısından birbirinden ayırt edilmiş oldukları, tacirler veya kamu tüzel kişileri, gerçek kişilere göre daha güçlü konumda bulunduklarından daha zayıf konumda olan kimselerin daha güçlü olan tacir veya kamu tüzel kişilerine karşı korunma ihtiyacının ortaya çıkması nedeniyle kabul edilen yeni düzenlemede tacirler veya kamu tüzel kişileri dışındaki kimselerin kendi aralarında yetki sözleşmesi yapmalarının kabul edilmemiş olduğu; maddedeki 'tacir' sözcüğü ile anlatılmak istenenin, işin ticari nitelikte olması değil, tarafların kanunlarda tacir olarak tanımlanan kişilerden olması gerektiği- HMK. hükümleri tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağından (HMK. mad. 448), yetki itirazının, takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17. gereğince değerlendirilmesi gerekeceği-
HMK.’nun tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanması gerektiğinden (HMK. mad. 448), yetki itirazının takip tarihi itibariyle yürürlükte olan HMK. mad. 17. gereğince değerlendirilmesi gerekeceği ve tarafların tacirler olmaması halinde bonodaki yetki şartı geçerli olmayacağı-
Mahkeme yazı işleri müdürünün veya kaleminin “temyiz harcı veya giderini tamamlaması için” temyiz edene süre veremeyeceği-
Taraflar arasında yapılan Profesyonel futbolcu transfer sözleşmesi nedeniyle doğan davacı alacağının tahsili ile sözleşmeye dayalı olarak davalı kulüp tarafından davacı aleyhine düzenlenen para cezasının iptali istemi-
Tasarrufun iptali iste­mine ilişkin davada, tacir olan davacı ve -vergi kayıtlarından- tacir olduğu anlaşılan davalı arasında yapılan yetki sözleşmesinin geçerli olaca­ğı nazara alınarak davaya devam edilmesi gerektiği-
"İhtiyati hacze konu çekin keşidecisinin yerleşim yerinin İstanbul olduğu, çekin keşide yerinin de İstanbul olduğu, sözleşmedeki imzalara borçlu şirket yetkililerinin itiraz ettiği, imzası inkar edilen sözleşmenin borçlu bakımından bağlayıcı olmadığı ve alacağın sözleşmeden bağımsız olarak çeke dayalı bir talep olduğu, imza incelemesine gerek görülmediği" gerekçesiyle "her iki borçlunun da yetki itirazının kabulüne, ihtiyati haciz yetkisiz mahkeme tarafından verildiğinden ihtiyati haczin kaldırılmasına" dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-
Davalı taraf ödeme emrine karşı icra müdürlüğüne yaptığı itirazında yetki itirazında da bulunarak, yetkili icra müdürlüğünü de bildirmiş olduğundan, İtirazın iptali davasına bakan mahkemece öncelikli olarak icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı konusunda inceleme yapılması, icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunun kabulü halinde ise, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.