Taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği- Somut olayda taahhütnamede faiz olarak taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz belirtilmiş ise de, taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faize yer verilmediği bu nedenle işleyen ve işleyecek faiz işleyecek faiz miktarı hesaplanarak ayrı bir kalem halinde gösterilmediği, bu konuda herhangi bir açıklık olmadığı gibi, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı, ayrıca vekâlet ücretinin de açıkça gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmaması sebebiyle sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı-
İcra ceza mahkemesinin kararlarına yerel Cumhuriyet savcısının itiraz/temyiz yetkisi bulunmakla beraber, şikâyetçinin şahsî haklarına ilişkin konularda sanığın aleyhine itiraz/temyiz yetkisinin bulunmadığı-
İcra kefilliğinden sorumlu olmanın şartının, kefalet sözleşmesinin TBK'nın 583.maddesinde belirtilen unsurları içermesi olduğu- Ödeme taahhünde bulunan borçlu, icra kefilliği tarihinden önce veya icra kefilliği tarihinde evli ise, taahhüdün geçerli olmasının ayrıca eşin rızasının alınmış olmasına bağlı olduğu-
İlk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı hâlinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesi ayrıca bir taahhüdü ihlal kabahatini oluşturmayacağı-
Taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği halde, 27.12.2018 tarihli taahhütnamede takip tarihinden taahhüt tarihine kadar işleyen faiz ve taahhüt tarihinden son taksit tarihine kadar işleyecek faizin ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın kabulü gerektiği-
İlk taahhüdün ihlali nedeniyle suç oluştuktan sonra, borçlunun yeni taahhüdünün alacaklı (vekili) tarafından kabul edilmiş olmasının oluşan ilk suçu ortadan kaldırmayacağı (ilk suçtan feragatı ifade etmeyeceği)–
Bayilik sözleşmesinde “...fesih tarihinden sözleşme sonuna kadar geçecek dönemde yıllık satış taahhüdüne göre satması gereken toplam akaryakıt miktarlarının fesih işlemi nedeniyle satamaması sonucu şirketin uğradığı zarar ve ziyanı ... öder" hükmünü yer aldığından, davacının 2011 yılı önceki dönemde eksik alım olmasına rağmen mal vermeye devam ettiği için taahhüdü ihlal cezasını talep edemeyecekse de, son yılı talep hakkına sahip olduğu-
İİK 340 gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği- Alacaklının taahhüt tarihi ile son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanı var ise de; alacaklının takip öncesi veya icra takibinin kesinleştiği tarihten taahhüt tarihine kadar işlemiş faizden feragat beyanının da yer almadığı bu durumda sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı- Aynı borç nedeniyle toplam tazyik hapsi miktarının 3 ayı geçemeyeceği-
İİK.’ nun 340. maddesinde düzenlenmiş bulunan “taahhüdü ihlal suçu” Anayasaya aykırı bulunmadığından, bu konudaki başvurunun Anayasa Mahkemesince reddedilmiş olduğu-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.