Taahhüdü ihlal suçunda, ceza sorumluluğunun doğabilmesi için taahhüt esnasında ödenecek miktarın hiç bir kuşkuya yer vermeksizin belirlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Bu miktar belirlenmediğinde hangi miktar için taahhütte bulunulduğu, kabulün de hangi miktar nazara alınarak yapıldığı saptanamayacağından, ödeme koşulunun ihlali hâlinde cezai sorumluluğun doğmayacağı-
Ödeme taahhüdünün yerine getirilmemesi sözleşmeden değil kanundan kaynaklanan bir yükümlülük olduğundan, sanığın ödeme gücüne sahip olmadığı araştırılmaksızın, taahhüdü ihlal suçundan dolayı sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekeceği–
"Taahhüdü kabul bildirisi"nin, ilk taksiti ödemiş olan borçluya, ikinci taksit tarihinden önce tebliğ edilmiş olması halinde, ikinci taksidin ödenmemesiyle taahhüdü ihlal suçunun oluşacağı–
İİK’nun 142/1. maddesinde geçen alakadarlar ifadesinin, kural olarak borçluyu değil, davacı alacaklıdan sıra itibariyle önce olan alacaklıları ifade edeceği-
Taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği- Somut olayda taahhütnamede faiz olarak taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz belirtilmiş ise de, taahhüt tarihinden son ödeme tarihine kadar işleyecek faize yer verilmediği bu nedenle işleyen ve işleyecek faiz işleyecek faiz miktarı hesaplanarak ayrı bir kalem halinde gösterilmediği, bu konuda herhangi bir açıklık olmadığı gibi, alacaklının son ödeme tarihine kadar işleyecek faizden feragat beyanının da yer almadığı, ayrıca vekâlet ücretinin de açıkça gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmaması sebebiyle sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı-
İcra ceza mahkemesinin kararlarına yerel Cumhuriyet savcısının itiraz/temyiz yetkisi bulunmakla beraber, şikâyetçinin şahsî haklarına ilişkin konularda sanığın aleyhine itiraz/temyiz yetkisinin bulunmadığı-
İcra kefilliğinden sorumlu olmanın şartının, kefalet sözleşmesinin TBK'nın 583.maddesinde belirtilen unsurları içermesi olduğu- Ödeme taahhünde bulunan borçlu, icra kefilliği tarihinden önce veya icra kefilliği tarihinde evli ise, taahhüdün geçerli olmasının ayrıca eşin rızasının alınmış olmasına bağlı olduğu-
İlk taksitin ödenmemesi nedeniyle maddede öngörülen cezanın tamamının infazı hâlinde, yaptırım uygulama olanağı kalmadığından, diğer taksitlerin ödenmemesi ayrıca bir taahhüdü ihlal kabahatini oluşturmayacağı-
Taahhüdü ihlâl suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği halde, 27.12.2018 tarihli taahhütnamede takip tarihinden taahhüt tarihine kadar işleyen faiz ve taahhüt tarihinden son taksit tarihine kadar işleyecek faizin ayrı ayrı rakamsal olarak gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğundan taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın kabulü gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.