Davacı tarafından yapılan kira ödemelerinin icra dosyasına geç bildirilmesinden dolayı TBK. mad. 100 uyarınca davacının zararının olup olmadığının konusunda uzman bilirkişi marifeti ile tespiti ile, böyle bir zararın varlığının saptanması halinde, bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği-
Konut Kredisi ve Konut Yapım Hesabının Kullanımı Sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemi-
Müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davacının diğer kefil olan davalıya karşı sorumluluğun, her bir kefile düşen pay ile sınırlı olacağı-
Ayrı ayrı tasarrufun iptali davaları açılmış olsa da, iptale konu tasarruf tek olduğundan, şikayetçinin icra dosyalarından herhangi birine sorumlu olduğu miktarı ödemekle sorumluluktan kurtulacağı, şikayet tarihinden sonra ödemede bulunmakla şikayetçi hakkında hiçbir işlem yapılamayacak olup, ödemeden sonra paranın kime ait olacağı hususunun ise yapılacak sıra cetvelinde ortaya çıkacağı-
Trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma zararı, cenaze gideri ve araç hasar bedelinden oluşan maddi ve manevi tazminat istemi-
İİK.nun 45.maddesinin, asıl borçlu için getirilmiş bir kural olup, kefiller hakkında uygulanmayacağı, alacağın rehin tutarı ile karşılanamayacağının anlaşılması ve bunun belirgin olması durumunda tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile haciz yolu ile takip yapılmasında usulsüzlüğün bulunmadığı,kredi sözleşmesinin müteselsil kefilleri kendi kefaletlerinin teminatı olarak ipotek vermişler ise haklarında öncelikle İİK.nun 45.maddesinde öngörülen rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması zorunluluğunun olduğu-
İİK.'nun 45. maddenin müteselsil kefilleri kapsamadığı-
Davacı ile davalı Finansal Kiralama Şirketi arasında iki adet Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığı ve toplam kira bedelinin finansal kiracı tarafından 27 ayda ödenmesinin kararlaştırıldığı ancak ödemede gecikme nedeniyle finansal kiralama şirketinin hesabı kat ederek ihtarname keşide ettiği ve verilen 60 günlük ödeme süresi sonunda temerrüdün oluştuğu ve davalı finansal kiralama şirketi borçlu tarafından edim yerine getirilmediği için elinde bulunan kambiyo senetlerini ve teminat olarak almış olduğu ipoteği icra takibine tahsil amacı ile koymuş olduğu, kambiyo senetlerinin borçlusu dava dışı kişiler olduğu ve davalının, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kambiyo senetlerine ve ipoteğe müracaat etmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı- Davalı finansal kiralama şirketinin takip tarihi itibariyle sözleşmeden doğan alacağın konusunda uzman bir bilirkişi aracılığıyla belirlenip hükme esas alınan bilirkişi raporuna yapılan itiraz da gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki birleştirilen menfi tespit davasında, birleştirilen davalar bağımsızlıklarını koruduklarından asıl dava ve birleştirilen davalar yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekeceği-Menfi tespite hükmedilen miktarın hükümde gösterilmesi gerekeceği-
İşyeri sigortasından kaynaklanan rücuen tazminat davası-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.