Tapu Sicil memurlarının sicilin hatalı tutulmasından sorumlu bulunacakları ilkesi yanında, sicilde yapılması gereken işlemi yapmamaları suretiyle ortaya çıkan olumsuz eylemlerin de aynı kapsamda düşünülmesi gerekeceği-
Davalının dayandığı tapu kaydı 20.7.1971 tarihinde ifrazen oluşturulmuş olup, ifraz tarihinden tesbit tarihine kadar yirmi yıl geçmediğinden miktar fazlası yönünden davalı yararına zilyetlikle iktisap şartlarının gerçekleştiğinden de söz edilemeyeceği-
Kadastro mahkemelerinde vekalet ücretinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 31/3.maddesine göre hesaplanacağı ve burada avukatlık asgari ücret tarifesine atfın sadece üst sınır açısından yapıldığı, hakimin davanın önemini, vekilin sarfettiği emeği, tarafların davada iyiniyetle hareket edip etmediğini, hak ve eşitlik kurallarını gözönünde tutarak vekalet ücretini maktuen taktir ve tayin edeceği, hakimin taktir hakkını kısıtlayacak bir alt sınır bulunmadığı-
Kadastro tespitine itiraza-
Gün olarak tayin edilen sürelerin hesabında tefhim ve tebliğ edildiği günün hesaba katılmayacağı (HMK. mad. 92) hükmü gereğince, 19.12.2012 tarihinde ilana çıkarılan kadastro sonuçlarının yasal askı süresinin 18.01.2013 tarihinde sona ereceği ve bu gün açılan davanın ilan süresi içinde açılan bir dava olduğu- 
Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK. mad. 1007 anlamında Devletin sorumlu olduğu ancak kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durumun kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK. mad. 1007 uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermeyeceği-
Uyuşmazlığın isim düzeltme yoluyla giderilemeyip, miras bırakanın tüm mirasçılarının katılımı ile görülecek tapu iptal ve tescil davası ile çözüme kavuşturulabileceği-
20. HD. 26.11.2019 T. E: 2017/5742, K: 6942-
Davacıya eksik harcın tamamlanması için 15 günlük kesin süre tayin edilip, mahkemece eksik harcın verilen süre sonunda ikmal edilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilse de, 6100 sayılı HMK'nun 94. maddesi uyarınca kanunun tayin ettiği sürelerin kesin olduğu, fakat verilen kesin sürenin de makul bir kesin süre olması gerektiği-
20. HD. 22.10.2019 T. E: 2017/7441, K: 6151-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.