Gün olarak tayin edilen sürelerin hesabında tefhim ve tebliğ edildiği günün hesaba katılmayacağı (HMK. mad. 92) hükmü gereğince, 19.12.2012 tarihinde ilana çıkarılan kadastro sonuçlarının yasal askı süresinin 18.01.2013 tarihinde sona ereceği ve bu gün açılan davanın ilan süresi içinde açılan bir dava olduğu- 
Hatalı yapılan kadastro tespiti ile oluşan tapu kaydının daha sonra mahkeme kararıyla iptal edilmesi halinde, tapu malikinin bu nedenle doğan zararından TMK. mad. 1007 anlamında Devletin sorumlu olduğu ancak kadastro tespiti kesinleşip tapu sicili oluşmadan önce, kadastro ekibi veya komisyonunca yapılan tespitin, Kadastro Komisyonu veya Kadastro Mahkemesi kararlarıyla iptal edilmesi durumunda, bu durumun kadastro tespit malikine, kadastro tespit işlemine dayanarak TMK. mad. 1007 uyarınca tazminat isteğinde bulunma hakkı vermeyeceği-
Uyuşmazlığın isim düzeltme yoluyla giderilemeyip, miras bırakanın tüm mirasçılarının katılımı ile görülecek tapu iptal ve tescil davası ile çözüme kavuşturulabileceği-
20. HD. 26.11.2019 T. E: 2017/5742, K: 6942-
Davacıya eksik harcın tamamlanması için 15 günlük kesin süre tayin edilip, mahkemece eksik harcın verilen süre sonunda ikmal edilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilse de, 6100 sayılı HMK'nun 94. maddesi uyarınca kanunun tayin ettiği sürelerin kesin olduğu, fakat verilen kesin sürenin de makul bir kesin süre olması gerektiği-
20. HD. 22.10.2019 T. E: 2017/7441, K: 6151-
Kadastro tespitine itiraz istemi-
Tapu senedine dayanan davacının mülkiyet hakkının davalının iddia ettiği şahsi hakka üstün olduğu, harici satış senedinin tarafı olmayan davacıyı bağlamayacağı-
Mahkeme dosyalarının Kalem Yönetmeliğine uygun olarak düzenlenmesi ve dizi pusulasına bağlanarak temyiz incelemesine gönderilmesi gerekeceği, bu hususun yargılamanın sıhhati açısından olduğu kadar eksiklerin tespitinde de önem taşıyacağı-
Ana parselden ayrılan ve parselle herhangi bir bağı kalmayan taşınmaz bölümlerinin aynı ada ve parselle işlem görmeleri olanaklı bulunmadığından, böyle durumlarda kabulüne karar verilen taşınmaz bölümünün, aynı adanın son parsel numarasıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan bir parça kısmın ise, aynı ada ve parsel numarası ile kayıt maliki üzerinde bırakılmasına, şayet tesciline karar verilen taşınmaz ana parselin ikiden fazla parçaya bölünmesine neden oluyorsa, bu taktirde kayıt maliki üzerinde kalan diğer parça içinde aynı adanın son parseliyle kayıt maliki adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.