Taraflar arasında görülen nişan bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasında, ziynet eşyalarının iade edildiğini beyan eden tanıklarının tarafsızlıkları tartışılabilecek tanıklar olması ve bu yönde beyanda bulunan başka tanıkta olmaması halinde, davacının tanık beyanları ile ziynet eşyalarının iade edildiği iddiasını ispat edememiş olacağı-
Kural olarak, kira ilişkisinin varlığını ve aylık kira bedelinin ne kadar olduğunu ispat külfeti kiraya verene, kabul edilen kira bedelinin ödendiğinin ispat külfeti ise kiracıya düştüğü- Kesin delille kanıtlanmadığı takdirde ise, kiracının kabulünde olan kira bedeli esas alınması gerekeceği- Yine kiracı da kira bedelinin senetle ispat sınırının üzerinde olması durumunda, kira borcunu ödediğini kesin delille ispat etmesi gerektiği- Davacının yemin delili dahil olmak üzere dayandığı tüm deliller toplanarak, kira bedelini ispat imkanı sağlanması; aksi halde taraflar arasında yıldan yıla yenilenmek suretiyle geçerliliğini koruyan yazılı kira sözleşmesinin hükümleri değerlendirilerek, aylık kira bedeli açık ve net olarak tespit edildikten sonra davacının talep ettiği dönem yönünden mükerrerlik oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davalının icra dosyasında ödeme emrine itirazında, icra takibine konu edilen Genel Kredi Sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını bildirdiği, açılan itirazın iptali davasında ispat yükünün davacıya ait olduğu, davacının Genel Kredi Sözleşmesindeki kefalet imzasının davalıya ait olduğunu kanıtlamak zorunda olduğu-
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15/son maddesinde açıkça haczedilmezlik için vergi, resim, harç, geliri olma ya da “fiilen kamu hizmetinde kullanılma” koşullarının kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir paranın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmesi, bu konuda ispat yükünün ise borçluya düştüğü-
Zilyetliğin korunması davasıyla zilyedin, zilyetliğin hakka dayandığını ispat külfetine katlanmadan sadece zilyetliğini öne sürerek Sulh Hukuk Mahkemeleri'nde uygulanan basit yargılama usulünün sağladığı kolaylıklardan yararlanacağı, bu tür davalarda dava değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu-
Çeklerin avans olarak verildiğini ve karşılığında mal teslim edilmediği iddia edilmişse de, çek -kural olarak- bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tediyesine yönelik olarak verildiğinin ve mal ile bedelin aynı anda ödendiğinin karine olarak kabul edildiği, davacı tarafın bu karinelerin aksini kanıtlamak zorunda olduğu, mahkemece davalı defterlerinde çeklerin avans çeki olarak mı yer aldığının bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit edilmesi gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, sözleşmeden dönülerek taşınmazın bedeli karşılığı satıldığı iddiasını davalının ispat etmesi, yazılı belgenin (taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin) aksini iddia eden davalının, iddiasını yazılı belge ile ispat etmesi gerekeceği-
Mal karşılığı alınan çekin karşılıksız çıktığının ileri sürüldüğü davada, ıslah dilekçesi ile çek de davaya konu edilerek sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayanılmış olup, ıslah dilekçesindeki talep sonucuna göre de bir değerlendirme yapılması gerektiği- TTK. mad. 644 'e göre açılan davalarda sebepsiz zenginleşmediği ispat yükünün keşideci davalı üzerinde olduğu-
BK’nun 182. maddesi uyarınca aksi kararlaştırılmadıkça alım-satım ilişkilerinde alıcı ile satıcının vecibelerini aynı anda yerine getirmelerinin esas olduğu–
Davalı işverene karşı dava açan işçinin tanıklığı başka deliller ile desteklenmedikçe tek başına hükme esas alınamayacağı- Aynı işyerinde çalışan işçilerin, yaptıkları görevleri, işleri gibi nedenler ile farklılıklar doğmadığı sürece kural olarak aynı çalışma saatlerine tabi olmaları gerektiği, bir kısım işçilerin diğer işçilerden farklı çalışma saatlerine tabi olduğunun kabulü halinde, bu kabulün gerekçe ve delilleri ortaya konması gerektiği-  Emsal dosyalar ile Yargıtay tarafından aynı gün incelenen davacı tanıklarının dosyaları birlikte incelenmesi, gerekirse tanıklar yeniden dinlenerek bu dosyalar kapsamındaki tüm deliller birlikte ele alınarak işyerindeki çalışma saatleri tespit edilerek sonuca gidilmesi, davacının farklı çalışma saatlerine ve farklı sürelerde fazla mesaiye tabi olduğunun anlaşılması halinde bunun somut delil ve gerekçeleri denetime elverişli şekilde ortaya konması gerektiği- Günde onbir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmesi gerektiği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.