Çeklerin avans olarak verildiğini ve karşılığında mal teslim edilmediği iddia edilmişse de, çek -kural olarak- bir ödeme vasıtası olup, mevcut bir borcun tediyesine yönelik olarak verildiğinin ve mal ile bedelin aynı anda ödendiğinin karine olarak kabul edildiği, davacı tarafın bu karinelerin aksini kanıtlamak zorunda olduğu, mahkemece davalı defterlerinde çeklerin avans çeki olarak mı yer aldığının bilirkişi incelemesi yaptırılarak tespit edilmesi gerekeceği-
Tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, sözleşmeden dönülerek taşınmazın bedeli karşılığı satıldığı iddiasını davalının ispat etmesi, yazılı belgenin (taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin) aksini iddia eden davalının, iddiasını yazılı belge ile ispat etmesi gerekeceği-
Mal karşılığı alınan çekin karşılıksız çıktığının ileri sürüldüğü davada, ıslah dilekçesi ile çek de davaya konu edilerek sebepsiz zenginleşme hukuki sebebine dayanılmış olup, ıslah dilekçesindeki talep sonucuna göre de bir değerlendirme yapılması gerektiği- TTK. mad. 644 'e göre açılan davalarda sebepsiz zenginleşmediği ispat yükünün keşideci davalı üzerinde olduğu-
BK’nun 182. maddesi uyarınca aksi kararlaştırılmadıkça alım-satım ilişkilerinde alıcı ile satıcının vecibelerini aynı anda yerine getirmelerinin esas olduğu–
Davalı işverene karşı dava açan işçinin tanıklığı başka deliller ile desteklenmedikçe tek başına hükme esas alınamayacağı- Aynı işyerinde çalışan işçilerin, yaptıkları görevleri, işleri gibi nedenler ile farklılıklar doğmadığı sürece kural olarak aynı çalışma saatlerine tabi olmaları gerektiği, bir kısım işçilerin diğer işçilerden farklı çalışma saatlerine tabi olduğunun kabulü halinde, bu kabulün gerekçe ve delilleri ortaya konması gerektiği-  Emsal dosyalar ile Yargıtay tarafından aynı gün incelenen davacı tanıklarının dosyaları birlikte incelenmesi, gerekirse tanıklar yeniden dinlenerek bu dosyalar kapsamındaki tüm deliller birlikte ele alınarak işyerindeki çalışma saatleri tespit edilerek sonuca gidilmesi, davacının farklı çalışma saatlerine ve farklı sürelerde fazla mesaiye tabi olduğunun anlaşılması halinde bunun somut delil ve gerekçeleri denetime elverişli şekilde ortaya konması gerektiği- Günde onbir saate kadar olan (on bir saat dahil) çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saatten fazla çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmesi gerektiği-
Mahkemece, HMK’nun 190. ve 200. maddeleri de dikkate alınmak suretiyle alanında uzman ayrı bir bilirkişiden taraflar arasında düzenlenen adi yazılı kira sözleşmesinde belirlenen ‘’dönümü 40 YTL’’ ‘lik bedel belirlemesi de dikkate alınarak, davalının dosya kapsamına yaptığı kira bedeline ilişkin ödemelere ilişkin dekontlar da irdelenerek,söz konusu ödemelerin taraflar arasındaki kira sözleşmesine ilişkin olduğu tespit edilir ise, bu ödemelerin de belirlenecek bedelden mahsubu sonucunda bulunacak bedele hükmedilmesi gerekeceği-
Taraflar arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesi nedeniyle komisyon, kredi erken kapatma ücreti, kobi limit tahsis masrafı, kobi analiz raporu adı altında yapılan kesintilerin iadesi istemi-
Kusursuz sorumluluğa sahip olan davalı Bankanın, dava konusu çeklerdeki keşideciye atfen atılan imzaların keşideci eli ürünü olmadığının belirlenmesi hâlinde çek hamiline herhangi bir ödeme yapmakla yükümlü olmayacağı- Muhatap bankanın, ileri sürdüğü sahtelik iddiasının ispatı hâlinde, (5941 s. K. m. 3/3) yasal sorumluluk miktarı da dâhil olmak üzere hamile ödeme yükümlülüğü ortadan kalkacağı- Dava konusu çeklerdeki keşideciye atfen atılan imzaların sahteliğine ilişkin uyuşmazlıkta ispat külfetinin, davalı Bankada olduğu nazara alınarak, HMK. m. 211/1-b çerçevesinde bilirkişi raporunda işaret edilen keşidecinin çek tanzim tarihine yakın tarihli, değişik amaçlarla atmış olduğu samimi mukayese imzalarını içeren belge asılları ve davalı tarafından fotokopi olarak sunulan evrakın keşidecinin ıslak imzalarını havi asıllarının teminiyle yapılacak bilirkişi incelemesi sonrasında hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği- "Süresinde ibraz edilen çeklerin ödenmediği takdirde muhatap davalı Bankanın haksız fiil hükümlerine göre sorumlu olacağından zarar ve kusurun ispatının davacı üzerinde olduğu, bu nedenle çeklerdeki keşideciye atfen atılan imzaların sahteliğini ispat külfetinin davacı üzerinde bulunduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Nüfus kayıtlarının davacının talebi gibi düzeltilebilmesi için öncelikle gerçek anne-babanın, dolayısı ile soybağının tespit edilmesi gerekeceğinden, gerçek anne ve babanın tespitine ve soybağının kurulmasına dair istemin çözümünün öncelik taşıması nedeniyle, her iki davanın birlikte açılması halinde görevli mahkemenin aile mahkemesi olacağı-
Davalı, azil ile geçersiz hale gelen vekaletnameyi onaylattırmak sureti ile muris lehine olan ipoteği terkin ederek, aynı gün kendisi lehine ipotek tesis ettiğinden, ipotek terkin edilirken de ipotek borcunun ödendiği belirtildiğinden, davalı, muris babasının isteği üzerine, bedeli ödenen ipotek kayıtlarını kaldırdığını savunduğundan, bu halde; mahkemenin kabulünün aksine, ispat yükü davalıda olup ipotek bedelinin tahsil edildiğinin davalının kanıtlaması gerektiği-Davalının savunmasına ve tanık beyanlarına itibar edilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından, zararın kapsamının belirlenmesinin ve varılacak sonuca göre hüküm kurulması için kararın bozulmasının gerekeceği-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.