Yönetmelikle belirlenen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları, Kurumca saptanamayan sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak (5) yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilâm ile kanıtlayabildikleri takdirde, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının göz önünde bulundurulacağı- Hak düşürücü süre uygulamasında, hizmetin ara vermeksizin kesintisiz gerçekleştiği durumlarda, çalışmanın sona erdiği (işten çıkış yapıldığı) yılın sonuna karşılık gelen 31 Aralık gününden başlayarak (5) yıllık sürenin hesaplanması gerektiği- Hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açılan davalarda, davanın Kuruma resen ihbar edileceği, ihbar üzerine davaya davalı yanında feri müdahil olarak katılan Kurumun, yanında katıldığı taraf başvurmasa dahi kanun yoluna başvurabileceği- Üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer’î müdahil olarak davada yer alabileceği-
Vekaletnamesinde feragat yetkisi de bulunan davacı vekilinin dilekçe ile davadan feragat ettiğini açıkça ve koşulsuz olarak bildirdiğinden ve davacı istemine göre davadan feragat mümkün olduğundan, yerel mahkemece feragat dilekçesi değerlendirilip bu beyan konusunda bir karar verilmek üzere kararın bozulması gerekeceği-
Alman Rant sigortasına giriş tarihi olan 31.10.1985 tarihinin sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespitiyle bu sürelerin borçlandırılma talebinin kabulüne-
Geçmişe yönelik prim tahsil ettikten ve uzun süre bu primleri kullandıktan sonra Kurum tarafından sigortalılığın iptalinin Medeni Kanun'un 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı, sosyal güvenlik kurumlarının Anayasal görevlerini yerine getirirken, sigortalılara karşı olabildiğince yasal haklarını hatırlatması ve bu durumları izlemesinin zorunlu görev olduğu, Bağ-Kur'un bu Anayasal sosyal güvenlik ödevinin gereği olarak, sigortalısını uyarmaması sonucu, primleri tahsil edilen sürelerin 1479 Sayılı Yasa'ya tabi zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Gerçek veya tüzel bir kişinin birden çok yerde şubelerinin bulunması durumunda o şubenin işlemlerinden dolayı, iflas davası ayrık olmak üzere anılan şubenin bulunduğu yerde de dava açılabileceği-
Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe girdiğini göstermekte ise de, fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemeyeceği - Yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratacağı; bu nedenle işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışmayı ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı ve kamu düzenine dayalı bu tür davalarda, hakim görevi gereği, doğrudan soruşturmayı genişleterek, sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemesi gerektiği-
İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü 59 No'lu Orman Kadastro Başmühendisliği emrinde mühendis olan ve 10 yılını tamamlamış olmakla zorunlu çalışma süresini de doldurduğu anlaşılan davacının, eş durumu özrünü davalı idareye bildirmesine rağmen, davacının aynı görev yerinde kalmasına dair düzenleme kapsamında eş durumu mazeretinin dikkate alınmayarak, rotasyona tabi tutulmak suretiyle Sakarya Orman Bölge Müdürlüğü 6 No'lu Orman Kadastro Başmühendisliği (İzmit) emrine naklen atanmasına ilişkin dava konusu işlemde bu yönlerden hukuka uyarlık bulunmadığı-
Davacının, vergide kayıtlı bulunduğu dönemde, sürenin 1479 s. Kanun kapsamında bağkur sigortalılığının tespiti istemine ilişkin dava-
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir...
Uyuşmazlık;1. Davacının talebinin fiili hizmet süresi zammının tamamının sigortalılık süresinden ve yaş haddinden geri çekilmesine yönelik; Kurumun kabulünün ise 23.05.2002 tarihindeki sigortalılık süresi belirlenirken fiili hizmet süresi zammının 23.05.2002 tarihinden önceki fiili hizmet süresine göre hak kazanılan kısmının eklenmesi gerektiği yönünde olduğu eldeki davada; davacının 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu kapsamında hak kazanmış olduğu fiili hizmet süresi zammının sigortalılık başlangıç tarihinden geri çekilmesinin mümkün olup olmadığı;2. 18.05.2018 tarihli tahsis talebinin 4 yıl 3 ay 15 günlük fiili hizmet süresi zammının yaş haddinden indirilmek suretiyle değerlendirilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır...
İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.