Geçmişe yönelik prim tahsil ettikten ve uzun süre bu primleri kullandıktan sonra Kurum tarafından sigortalılığın iptalinin Medeni Kanun'un 2. maddesinde ifadesini bulan objektif iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı, sosyal güvenlik kurumlarının Anayasal görevlerini yerine getirirken, sigortalılara karşı olabildiğince yasal haklarını hatırlatması ve bu durumları izlemesinin zorunlu görev olduğu, Bağ-Kur'un bu Anayasal sosyal güvenlik ödevinin gereği olarak, sigortalısını uyarmaması sonucu, primleri tahsil edilen sürelerin 1479 Sayılı Yasa'ya tabi zorunlu sigortalı olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Gerçek veya tüzel bir kişinin birden çok yerde şubelerinin bulunması durumunda o şubenin işlemlerinden dolayı, iflas davası ayrık olmak üzere anılan şubenin bulunduğu yerde de dava açılabileceği-
Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe girdiğini göstermekte ise de, fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemeyeceği - Yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratacağı; bu nedenle işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışmayı ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı ve kamu düzenine dayalı bu tür davalarda, hakim görevi gereği, doğrudan soruşturmayı genişleterek, sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemesi gerektiği-
İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü 59 No'lu Orman Kadastro Başmühendisliği emrinde mühendis olan ve 10 yılını tamamlamış olmakla zorunlu çalışma süresini de doldurduğu anlaşılan davacının, eş durumu özrünü davalı idareye bildirmesine rağmen, davacının aynı görev yerinde kalmasına dair düzenleme kapsamında eş durumu mazeretinin dikkate alınmayarak, rotasyona tabi tutulmak suretiyle Sakarya Orman Bölge Müdürlüğü 6 No'lu Orman Kadastro Başmühendisliği (İzmit) emrine naklen atanmasına ilişkin dava konusu işlemde bu yönlerden hukuka uyarlık bulunmadığı-
Davacının, vergide kayıtlı bulunduğu dönemde, sürenin 1479 s. Kanun kapsamında bağkur sigortalılığının tespiti istemine ilişkin dava-
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir...
Sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmalar nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespitinin talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesinin zorunlu olduğu- Kuruma karşı dava açılabilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu'nca taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş olması gerektiği ve müracaatın bir dava şartı olduğu- 
Geçmiş Bağ-Kur hizmetlerinin tesbitine ilişkin taleplerin, talep tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre çözüleceği-
Davacının 1998/K. ayında fındık tesliminden dolayı prim kesintisinin bulunduğu, Kurum tarafından 09.04.2011 tarihinden itibaren Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği, 30.11.2000 tarihinde başlayan ve devam eden ziraat odası kaydının ve 02.08.1991 tarihinde başlayan ve devam eden kooperatif kaydının bulunduğu, zabıta ve muhtar tutanağı ile tanık beyanlarında davacının tarımla uğraştığının belirtildiği anlaşılmakla, 01.12.1998 - 31.12.1998 tarihleri arası Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi isabetliyse de, çiftçi kayıt sistemindeki bilgilerin, ziraat odası ve kooperatif kaydının tek başına tarımsal faaliyeti kanıtlamaya yeterli olmadığı hususu gözetildiğinde, davacının prim tevkifatı veya ürün teslimi bulunmayan 01.01.2002 - 09.04.2011 tarihleri arasındaki döneme ilişkin davanın reddi gerekeceği-
Davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine-

İpucu: Bu sayfada "etiketlenmiş" içerikleri görüntülemektesiniz. Arama sonucu sayfasında daha fazla sonuca erişebilirsiniz. İlgili kavramı tüm sitede aratmak ve bu sonuçları görüntülemek için lütfen tıklayın.